24 Şubat 2019 Pazar

sıcacık bir hikaye..

Hikayeye göre günün birinde Franz Kafka rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta küçük bir kıza rastlamış. Kız ağlıyormuş. Oyuncak bebeğini kaybetmiş ve bu onu oldukça üzmüş.
Kafka bebeği onun yerine aramayı önermiş ve ertesi gün aynı noktada buluşmak üzere sözleşmişler. Bebeği bulamaması üzerine Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazmış ve buluştuklarında kendisine okumuş:
“Lütfen benim için kederlenme, dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım. Sana başımdan geçenleri anlatacağım.” Bu birçok mektubun ilkiymiş. Kafka küçük kızla her buluştuğunda sevgili oyuncak bebeğin hayali maceralarını özenle yazdığı mektuplardan ona okurmuş. Küçük kız da bu şekilde avunurmuş.
Derken gün gelmiş, görüşmelerin artık sonu gelmiş. Kafka son görüşmede küçük kıza bir oyuncak bebek getirmiş. Küçük kız, aslından oldukça farklı olan oyuncak bebeğe şaşkınlıkla bakakalmış. Bebeğe iliştirilmiş bir not küçük kızın şaşkınlığını gidermiş: “yolculuğum beni çok değiştirdi.”
Uzun yıllar sonra, artık bir yetişkin olmuş olan küçük kızımız, gözü gibi baktığı bebeğinin, gözünden kaçırdığı bir çatlağının içine sıkıştırılmış bir mektup bulur. Kısaca şöyle yazmaktadır: “Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.




5 yorum:

  1. Yazılarınız çok güzel severek okuyoruz ve yorum yapıyoruz. Sizi de kendi web sitemizde görmek isteriz. (Ve sizi izlmeye aldık sizde bizi alırsanız memnun kalırız.)
    Başarılar... :) www.pixselle.com

    YanıtlaSil
  2. Harika bir hikaye... Dünya hayatı böyle sevdiğimiz şeyleri er ya da geç kaybedeceğiz ancak sevgi başka bir surette bizi bulabilir. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. herşeyi, herkesi, elinde ne varsa gün gelip kaybedebiliyorsun. Fakat sevgi öyle mi? İçimizde yuvalanmış, biz fırsat verdikçe yüzeye çıkarak bizi mutlu eden duygu..eksik olmasın hiçbir zaman..

    YanıtlaSil