9 Mart 2014 Pazar

Sıranızı Bana Verir misiniz?


 Bir cuma akşamıydı,adam karısından ayrılalı aylar olmuştu ve hala bu market alış verişlerine alışamamıştı,üstüne üstlük bu gün kendisinin yerine başka bir arkadaşının terfi ettiğini öğrenmişti,markete gelirken hız sınırını astığı için ceza yemişti.Sanki bir el hayatındaki her şeyi tersine çeviriyordu.Markette asık bir suratla alışveriş yapıyordu, market çok kalabalıktı,kasaların önünde uzun kuyruklar oluşmuştu,adam tam 20 kişilik sıranın kendisine gelmesini bekledi.Beklerken de elindeki dergiyi karıştırıyordu.Tam sıra ona gelmişti ki omzuna bir elin dokunduğunu fark etti ,bir çift iri mavi göz ile karsılaştı.Kız tatlı bir sesle rica etti.
     " Lütfen çok acelem var, sadece 1 paket dondurma aldım,4 yasındaki kuzenim arabada tek basına bekliyor ve ağlıyor,20 kişiyi beklersem hem dondurma eriyecek ,hemdi çocuğu susturamayacağım ,sadece 1 saniyenizi alacağım,sıranızı bana verir misiniz ?
      İlk defa bir çocuğa bakıyorum ve ne yapacağımı bilemiyorum, susturamıyorum, dondurma iyi fikir gibi gelmişti ama sıra çok fazla. Lütfen " Adam karsındaki kızın güzelliği ve çaresizliği karsısında ,birden kendisini süpermen gibi hissetti,sırasını ona verirse o kıza büyük bir iyilik yapmış olacaktı. 
     Bir anda sanki tüm sıkıntıları yok olmuş gibi coşkulu bir sesle " olur " dedi. Kız dondurmayı ve 1 doları uzattı.... O sırada birden kasadan garip sesler çıktı ve kasiyerler çoşkuyla alkışlamaya başladılar ,birden herkes kızın etrafını sarmıştı,adam bir görevlinin kızın yanına giderek ,kıza 
     " Tebrikler ,siz JP marketler zincirinin kurulusundan beri alış veriş yapan 10 milyonuncu kişisiniz.1 milyon dolarlık bir ödül kazandınız."dediğini duydu. Bir süre sonra kasiyerler yeniden çalışmaya başladı,kasiyer onun parasını alırken, " ne kadar sansızsınız ,tam da sıra size gelmişti,o para sizin hakkınızdı "dedi.Adam "önemli değil "demek istedi ama sanki sesi çıkmıyordu. 
     Marketten çıkarken kalabalığa son kez baktı, o sırada zevkle dondurmasını yiyen ve etrafa gülücükler dağıtan küçük çocuğu ve güzel   kızı gördü. Kız çok şaşkındı ve gülüyordu . Bir an göz göze geldiler,o an kız gülmeyi bıraktı,bir şey söylemek ister gibi adama baktı. O sırada kendisine sorulan bir soruya cevap verdi.Tekrar adama doğru döndüğünde,onu göremedi ,adam arabasına binip gitmişti. 
     Adam ,yolda giderken sürekli üzülmemeye çalışıyor ve kendi kendine " sadece o küçük çocuğu düşündüğüm için sıramı verdim " diyordu.Göğsünde bir acı hissi kalmıştı. Siz adamın ya da kızın yerinde olsanız ne yapardınız ? 
      Tabii ki öykü burada bitmiyor.Devam edelim, bakalım neler oldu. Adam üzgünce evine gitti.Ertesi gün tüm gazetelerde çarşaf çarşaf kızın resimleri vardı,mutlulukla gülümsüyor bu para ile ne yapacağını anlatıyordu.Adam gazeteyi fırlatıp çöpe attı. Kıza o gün parası ödenmişti.Kız önce güzel bir elbise almış ve ,kuaföre gitmişti.Kendime bir araba alırım kalanı ile diye düşündü. Ama nedense kendisini mutlu hissetmiyordu,hep kendisine sırasını veren o tatlı adamı düşünüyor ve vicdan azabı çekiyordu.Ben onun sırasını aldım diye..Adam hiç itiraz etmemiş,sessizce marketten gitmişti. Kendisini onun yerine koydu ve Ben olsam 1 milyon dolar benim olacakken sıramı verdiğim kişiye gitse ne yapardım diye..Herhalde çok üzülürdüm dedi. 
     Kararını verdi, sabah bir avukata gidecek ve bu parayı adama vermelerini isteyecekti,gerçi adamı hiç tanımıyordu ama avukat bir yolunu bulur diye düşündü. Şimdi rahatlamıştı,huzurlu bir biçimde uykuya daldı. 
     Birkaç gün sonra adamı bir avukat aradı,adını marketteki kasiyerden aldıklarını ve kredi kartı numarasından kendisine ulaştıklarını söyledi ve devam etti." müvekkilim o gün sıranızı verdiğiniz için teşekkür ediyor ve paranın sizin hakkiniz olduğunu düşünüyor,para bankadaki hesabınıza yatırıldı.Ama içinden 150 dolar eksik ,onunla Miss. Steward bir elbise almış ve kuaförde saçını yaptırmış,daha sonra size o 150 dolarıda gönderecek." 
    Adam telefon elinde kalakaldı. İlk şaşkınlığı geçince kızın çalıştığı şirkete gitti.Yemeğe çıktılar adam hem kıza teşekkür etti ,hem de bu paranın yarısını kıza verdi.Uzun uzun bu parayla ne yapacaklarını konuştular ,hayallerinden bahsettiler,parayı harcadıkça ne yaptıklarını birbirlerine söylemeye karar verdiler. Zamanla birbirlerinden çok hoşlanmışlardı,paraysa bir vesile oluyor birlikte harcıyorlardı.

      1 yılın sonunda bu parayla bir çok şey almışlardı ve para bittiğinde evlenmeye karar verdiler. Simdi 2 çocukları var ve çok mutlular. Her yıl JP marketlerin kuruluş yıldönümüne katılıyorlar,tüm caddelerdeki billboardları süsleyen marketin reklam kampanyasında onların alışveriş yaparkenki mutlu resimleri süslüyor. Altında da kocaman " amacımız mutluluğunuzu artırmak !(jip marketler zinciri) yazıyor 

2 yorum: