tag:blogger.com,1999:blog-33488912762482167392024-03-23T03:13:59.678-07:00ben siz ve dünyaDolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.comBlogger363125tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-79592951822417960752019-02-24T01:24:00.001-08:002019-02-24T01:24:14.491-08:00sıcacık bir hikaye..<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span style="background-color: white; color: #1d2129; font-size: 14px;">Hikayeye göre günün birinde Franz Kafka rutin yürüyüşlerini yaptığı parkta küçük bir kıza rastlamış. Kız ağlıyormuş. Oyuncak bebeğini kaybetmiş ve bu onu oldukça üzmüş.</span><br style="background-color: white; color: #1d2129; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; color: #1d2129; font-size: 14px;">Kafka bebeği onun yerine aramayı önermiş ve ertesi gün aynı noktada buluşmak üzere sözleşmişler. Bebeği bulamaması üzerine Kafka küçük kıza bebeğin ağzından bir mektup yazmış ve buluştuklarında kendisine okumuş:</span><br style="background-color: white; color: #1d2129; font-size: 14px;" /><span style="background-color: white; color: #1d2129; font-size: 14px;">“Lütfen benim için kederlenme, dünyayı görmek için uzun bir yolculuğa çıktım. Sana başımdan geçenle</span><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #1d2129; display: inline; font-size: 14px;">ri anlatacağım.” Bu birçok mektubun ilkiymiş. Kafka küçük kızla her buluştuğunda sevgili oyuncak bebeğin hayali maceralarını özenle yazdığı mektuplardan ona okurmuş. Küçük kız da bu şekilde avunurmuş.<br />Derken gün gelmiş, görüşmelerin artık sonu gelmiş. Kafka son görüşmede küçük kıza bir oyuncak bebek getirmiş. Küçük kız, aslından oldukça farklı olan oyuncak bebeğe şaşkınlıkla bakakalmış. Bebeğe iliştirilmiş bir not küçük kızın şaşkınlığını gidermiş: “yolculuğum beni çok değiştirdi.”<br />Uzun yıllar sonra, artık bir yetişkin olmuş olan küçük kızımız, gözü gibi baktığı bebeğinin, gözünden kaçırdığı bir çatlağının içine sıkıştırılmış bir mektup bulur. Kısaca şöyle yazmaktadır: “Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, ama sonunda sevgi başka bir surette geri dönecek.</span></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #1d2129; display: inline; font-size: 14px;"><br /></span></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" data-original-height="960" data-original-width="680" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHdJ0WPXj8c-sz71Se2_gsB769vPlUNI6nzEEuoDHXXIrM1-5AfrfeYlyUA6ejA5MGwQRoKVF_pvu31pB9sGjK5uGYDwHudergScSZkKy6tS4EXs9HsAQD0eAfAXzOIjdo6baqxXnqAQ5u/s400/52522713_10156745392178801_3169401065166602240_n.jpg" width="282" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10156745392168801&set=a.10150279072068801&type=3&theater">alıntıdır</a></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #1d2129; display: inline; font-size: 14px;"><br /></span></span></div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-44046683474007124872018-10-08T23:28:00.001-07:002018-10-08T23:28:43.446-07:00İFTİRA SONUCU RECM EDİLEN "SORAYA" VE RECM SIRASINDAKİ SON SÖZLERİ....<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirds2YtjVw65I0DoWCLqF6r8An5EliXpUd-atfLY0n9NWyvcrhIycgBwUkl4l5YWRIBgXSZ8AxQ1yRmpMLqPpeqhUn2U6oziVPt74K6WAHk9hiWjXx2Co0I0WjXs4P3m27Vnv9pSn7zGzF/s1600/42953208_10156759986149712_431988716869779456_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="566" data-original-width="915" height="246" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirds2YtjVw65I0DoWCLqF6r8An5EliXpUd-atfLY0n9NWyvcrhIycgBwUkl4l5YWRIBgXSZ8AxQ1yRmpMLqPpeqhUn2U6oziVPt74K6WAHk9hiWjXx2Co0I0WjXs4P3m27Vnv9pSn7zGzF/s400/42953208_10156759986149712_431988716869779456_n.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeuUJc0quzBnFkUF2kduFmi0rk4phppJrb2MPRu1ixXMRH2fdtIvVf3KTM-BmggpzZemwFwpDWRnmuxOZOxhL0ZFmU50__i0_pQLU-akUPSTDJ-sOEK_jqmOdxZo4cOfitHWgWigiix7ZN/s1600/42982681_10156759986659712_4903506231324311552_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="383" data-original-width="665" height="230" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeuUJc0quzBnFkUF2kduFmi0rk4phppJrb2MPRu1ixXMRH2fdtIvVf3KTM-BmggpzZemwFwpDWRnmuxOZOxhL0ZFmU50__i0_pQLU-akUPSTDJ-sOEK_jqmOdxZo4cOfitHWgWigiix7ZN/s400/42982681_10156759986659712_4903506231324311552_n.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; font-size: 12px; margin-bottom: 1em; margin-top: 1em;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif; margin-top: 1em;">
<b>" Soraya 1951 yılında İran’da Kerman şehrinin 60 km mesafesinde bulunan (“Dağın aya<span class="text_exposed_show" style="display: inline; font-family: inherit;">ğında” anlamına gelen) Kuhpayeh kasabasında dünyaya gelir. 13 yaşındayken birkaç inek, küçük bir arsa ve birkaç halı karşılığında 20 yaşındaki Ali ile evlendirilir. Soraya toplam 9 çocuk doğurur ve bunlardan sadece 4 tanesi sağ kalır (iki kız, iki erkek).</span></b></div>
<div class="text_exposed_show" style="background-color: white; display: inline; font-family: Helvetica, Arial, sans-serif;">
<b><div style="font-family: inherit; margin-bottom: 1em; margin-top: 1em;">
İran’da 1979 yılında İslam devrimi ile herşey değişir. Ali Soraya’yı boşamak ister ve onu sağda solda kötüler. 14 yaşındaki bir kızdan etkilenen Ali, Soraya’yı boşamak için her şeyi göze almıştır. Ali’nin şeytani planları Soraya’nın çocukluk arkadaşı Firuze öldüğünde devreye girer. Eşi öldükten sonra Haşim çocukları ile yanlız kaldığı için Soraya onlara ev işlerinde yardım etmeye başlar. Ali ailesine nafaka ödememek ve Soraya’dan kurtulmak için karısının onu Haşim’le aldattığını ileriye sürer ve kısa süre içerisinde bunu küçük kasabada yayar. Ali ise Haşim’i tehdit ederek yalan söylemesini ister; çünkü hükmün gerçekleşmesi için 4 erkek şahide ihtiyaç vardır. Bunlar bulunur ve Soraya’nın babası Morteza Ramazani’de toplum baskısına boyun eğerek recm cezasını onaylar. Halk Soraya’nın üzerine yürüyerek onu meydana çıkartır ve olanlar olur</div>
<div style="font-family: inherit; margin-bottom: 1em; margin-top: 1em;">
Soraya’nın son sözleri sorulduğunda verdiği yanıt şu: “Bunu nasıl yapabilirsiniz? Sizler benim dostum, arkadaşlarımsınız. Birlikte aynı sofraya oturduk, aynı yemekten yedik. Sen benim babamdın, sizler benim oğullarımdınız, sen benim kocamdın! Bunu bana nasıl yapabildiniz? Bunu herhangi bir insana nasıl yapabiliyorsunuz?”<br />Aldığı tepki tabi ki “Bunu Allah istedi. Allahuuuekber, Allahuuekber” nidaları ile taşlamak oluyor.<br />Ağlamayacağını söz veren Soraya’nın o alnını resmen delen ilk taş darbesi ile hıçkırması resmen insanın kalbine işliyor..<span class="_5mfr _47e3" style="font-family: inherit; line-height: 0; margin: 0px 1px; vertical-align: middle;"><img alt="" class="img" height="16" role="presentation" src="https://static.xx.fbcdn.net/images/emoji.php/v9/fe/1/16/1f622.png" style="border: 0px; vertical-align: -3px;" width="16" /><span class="_7oe" style="display: inline; font-family: inherit; width: 0px;">😢</span></span></div>
<div style="font-family: inherit; margin-bottom: 1em; margin-top: 1em;">
İftirayla haksız yere öldürülen bir kadın. Bunu Allah adına yaptığını söyleyen, lanetli ağızlarına onun adını alan bir grup yobaz. “Yaşasın Şeriat” sloganları altında kadına hakaret eden, Allah adı geçiyorsa herşey mübahtir diyen halk… Müslüman diye geçinen insanların bir kadının ölümünü gerçekleştirken, rabbin verdiği canın ondan başkasının almaması gerektiğini bilmiyor olması acı değil mi? Gözle görmedikleri bir suç için, defalarca ellerine aldıkları taşlarla masum bir kadının kafasını parçalayan yobazlar, çocukların taşlarla ritim tutması, ilk taşı babasının atması, çocukları taş atmaya zorlamaları, taşın isabet etmesi sonucu hak yerini buldu diye sevinen bir başka kadın, Süreyya’nın çarşafını çıkardıktan sonra bembeyaz elbisesiyle kalması bütün bunların Allah nidaları eşliğinde yapılması fazlasıyla can yakıyor…</div>
<div style="font-family: inherit; margin-bottom: 1em; margin-top: 1em;">
Tarih 15 Ağustos 1986… Soraya babasının, kocasının, çocuklarının ve yıllardır yanyana yaşadığı komşularının elinden vahşice taşlandığında henüz 35 yaşındadır. Ona cenaze töreni bile fazla görülür. Bir nehir kenarına bırakılan kadın, köpekler tarafından parçalanır Soraya’nın parçalanmış bedenini bulan teyzesi Zehra Khanum, yeğenini gördüğünde 1 saat kendi gelemez, defalarca istifra eder ve Soraya’nın son parçalarını toplar ve dua ederek toprağa verir..!" <span class="_5mfr _47e3" style="font-family: inherit; line-height: 0; margin: 0px 1px; vertical-align: middle;"><span class="_7oe" style="display: inline; font-family: inherit; width: 0px;">😢</span></span><span class="_5mfr _47e3" style="font-family: inherit; line-height: 0; margin: 0px 1px; vertical-align: middle;"><span class="_7oe" style="display: inline; font-family: inherit; width: 0px;">😞</span></span><span class="_5mfr _47e3" style="font-family: inherit; line-height: 0; margin: 0px 1px; vertical-align: middle;"><span class="_7oe" style="display: inline; font-family: inherit; width: 0px;">😡</span></span></div>
<div style="font-family: inherit; margin-top: 1em;">
Duzenleme: F.Yüksek</div>
</b></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-27683409866291094732018-10-04T13:56:00.000-07:002018-10-04T13:56:56.907-07:00Bir kadın tanımak... <div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzFzOgtozOd60eM0W5CDKN8nOHYMMVOPZS9QBjpZJZJ9eQCyHoimzFZeIbD5hOXNnk-yqNUdIvk35E8u7nk1ztShLfaTNpj8D-NBvFqzyQ3y_uzzMOmYB5oTrThNhVdBL3K_DRrXK4xcHO/s1600/29791950_2142874819063761_2089534827950096004_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="741" data-original-width="540" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzFzOgtozOd60eM0W5CDKN8nOHYMMVOPZS9QBjpZJZJ9eQCyHoimzFZeIbD5hOXNnk-yqNUdIvk35E8u7nk1ztShLfaTNpj8D-NBvFqzyQ3y_uzzMOmYB5oTrThNhVdBL3K_DRrXK4xcHO/s400/29791950_2142874819063761_2089534827950096004_n.jpg" width="291" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 16.8pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 16.8pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt;">Bütün
gel-gitleri, kaprisleri, küçük şımarıklıkları, korkul...arı, şaşkınlıkları,
hercailikleri, hayal kırıklıkları, aşkları, terk edilişleri, başarıları,
başarısızlıkları, kurnazlıkları, saflıkları, çocuk ağızları, şirinlikleri,
küçük yalanları, büyük itirafları..., kocaman yürekleri ile kendi olmaya
çalışan kadınla...rı tanımak...<br />
<br />
Bir kadını sevmekle baslar her şey ama, bir kadını tanımakla varılır hayatın
sırrına. Bir kadını tanımaya soyunmak zor ama keyifli bir yolculuğa çıkmaktır.
Dört mevsimi bir yürekte buluşturur, bu yüzden de sürekli şaşırtırlar.
Sürprizlerin ardı arkası kesilmez. Zordur anlamak onları. Benzemek gerekir
anlayabilmek için belki de! Kendi zekasını hatırlatanları sever, sevgisini
göstermekten ürkmeyenleri, sürprizlere hazırlıklı olanları bir de. Muson
yağmurları gibi yağarken, Sahra' da çöl fırtınası koparıp ardından güneş olup
ısıtabilirler. Dedim ya bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle
gülen...<br />
<br />
Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla anlaşılır, hayatın<br />
sırrına ancak aşkla varılacağına. Sevgi arsızıdır kadın. Verdiğinden daha<br />
fazlasını isteme bencilliğini gösterecek kadar sevgi arsızı... Bu yanını
doyurunca şımaracağından korkanlar, birlikte çoğalacaklarını bilmeyenlerdir.
Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla kanat çırpılır
özgürlüğün bütün maviliklerine. Kendine inananlara, aşka inananlara koşar. Hem
yaman bir aşk avcısı, hem de<br />
engebeli yollarda koşmaktan bitap aşk yorgunudur kadın. Bir kadını sevmekle
baslar her şey ama bir kadını tanımakla çıkılır keyifli serüvenlere. Hayatla
dalga geçmesini bilir kadın, tıpkı kendiyle dalga geçmesini bildiği gibi. Ağız
dolusu gülüşlere teslim olur. Bir kadını sevmekle başlar her şey ama bir kadını
tanımakla tanık olunur<br />
tutkuların gücüne. Göze alandır kadın. Çekip gitmeyi, sahip olduklarından<br />
vazgeçmeyi, karşılık beklememeyi...<br />
<br />
Mücadele eder, kızar, bağırır ama hep sever. Dedim ya bir dünyadır kadınlar,
yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen... Yüreğini sevgiye açan ve sevmekten korkmayan
bütün kadınlar gibi... Şimdi bir düşünün, kaç kadını değil bir kadını
tanıyabildiniz mi bugüne değin? ? ?<br />
<br />
Tanrı, kadınlara geçmişi ve geleceği, erkeklere ise yaşadığı günü armağan etti,
kadınlar geniş bir zamana yayıldıkları için huzursuz, erkekler daracık bir
zamana sıkıştıkları için anlayışsız olurlar.<br />
<br />
Ahmet Altan<o:p></o:p></span></div>
<br /></div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-56632576562301021462016-04-01T14:08:00.000-07:002016-04-01T14:08:16.938-07:00Kartallar ve İnsanlar<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIfAhesx9DcRQxfX5nF4e9Q1Ns9vD_oNW9vOiS8YePrFsq_1e6onGjAA0_vd1peTL-YcZibhnu46tPWtZXyMYGfOjpZ39SXuXoJW5vtEDVNBAJMP0UNLMiGgs0LQH4rmwEzMWTWT_OvFkS/s1600/15624_976718092346112_671282663199028800_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIfAhesx9DcRQxfX5nF4e9Q1Ns9vD_oNW9vOiS8YePrFsq_1e6onGjAA0_vd1peTL-YcZibhnu46tPWtZXyMYGfOjpZ39SXuXoJW5vtEDVNBAJMP0UNLMiGgs0LQH4rmwEzMWTWT_OvFkS/s400/15624_976718092346112_671282663199028800_n.jpg" width="225" /></a></b></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span lang="EN-US" style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-family: "Arial Black";">Kartal,kus türleri içinde en uzun yaşayanıdır.70 yıla
kadar yasayan kartallar vardır. Ancak bu yasa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok
ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır. <o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span lang="EN-US" style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-family: "Arial Black";">Kartalın yaşı 40'a vardığında pençeleri sertleşir,
esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp
tutamaz duruma gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaslanır
ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice
zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span lang="EN-US" style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-family: "Arial Black";">- Ya ölümü seçecektir,<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span lang="EN-US" style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-family: "Arial Black";">- Ya da yeniden doğuşun acili ve zorlu sürecini
göğüsleyecektir.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><span lang="EN-US" style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-family: "Arial Black";">Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu
yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda,
artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri
bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya baslar. En
sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni
gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini
yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya baslar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun
süreli bir yasam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma
gelir.Kendi yaşamımızda s</span></b><b><span style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-family: "Arial Black";">ık sık bir yeniden doğuş süreci yasamak zorunda kalırız. Zafer
uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan,
geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız. Ancak geçmişin
gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun
getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz.<o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<b><span style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-bidi-font-family: "Arial Black";"> insanlar ile hayvanları ayiran en önemli özelliklerden bir tanesi hayvanların
düşünememekten kaynaklanan, içgüdüsel olarak karar verebilmeleri ve
uygulayabilmeleri. insanoğlu düşündükçe karar vermekte zorluklar yaşıyor ve
kararsızlığı seçiyor. Bazen KARARLARIMIZ acı da verse her zaman yeniden doğusu
müjdeleyebilir.</span></b><b><span lang="EN-US" style="font-family: "Arial Black","sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: EN-US; mso-bidi-font-family: "Arial Black";"><o:p></o:p></span></b></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-43816689143304367632016-02-23T11:56:00.000-08:002016-02-23T11:56:25.107-08:00Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi.<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbdUUhTFZlQ3dHG-xApjMmFb3MGSErVOsCQxXzd6lAeqOju-ajkG-ZFByt2en45M_U8x8_WUxgoK4uPru_glWpZNiDLYp1ZFcR1rbXgCa7IXU-6vo1omaX4bXKwGchNZPAH9VHsEIpmkmS/s1600/996166_552249748149913_305326803_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbdUUhTFZlQ3dHG-xApjMmFb3MGSErVOsCQxXzd6lAeqOju-ajkG-ZFByt2en45M_U8x8_WUxgoK4uPru_glWpZNiDLYp1ZFcR1rbXgCa7IXU-6vo1omaX4bXKwGchNZPAH9VHsEIpmkmS/s320/996166_552249748149913_305326803_n.jpg" width="292" /></a></div>
<br />
<br />
Gelmis gecmis en yetenekli Bengal'li sair Tagore'dan<br />
<br />
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi.<br />
<br />
Düşünüyorum da,<br />
Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.<br />
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,<br />
Naif yönlerimizin keşfedilmesi,<br />
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,<br />
Korkularımızın paylaşılması<br />
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.<br />
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.<br />
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.<br />
Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. Deniz minareleri, midyeler.<br />
Kirpiler ve kaplumbağalar gibi.<br />
Sahi koruyor mu bizi çatlamamış sert kabuk?<br />
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?<br />
Yoksa zarar mi veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?<br />
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?<br />
Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?<br />
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak.<br />
Ne çıkar ateşböceği sansalar beni.?<br />
Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin<br />
O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz?<br />
Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,<br />
Korkaklığımı, sevgi isteğimi<br />
En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem<br />
Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup<br />
Bir kuş gibi uçacağım özgürce.<br />
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım<br />
karşımdakine.<br />
O da çözülecek belki.<br />
Samimi ve güvenliksiz, silahız biriyle göz göze gelince.<br />
Oysa bir görebilsek bunu.<br />
Kalmadı böyle insanlar demesek.<br />
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.<br />
Kırılmaktan korkmasak. Yaralansak.<br />
Ne olur bir darbe daha alsak.<br />
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu.<br />
Denesek.<br />
Risk alsak.<br />
Yanılsak.<br />
Fark etmez.<br />
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.<br />
Ve kucaklaşsak yeniden.<br />
Tıpkı eskisi gibi.<br />
Ne olduğunu anlayamadığımız o 15 yıldan öncesi gibi.<br />
O zaman fark edeceğiz.<br />
Ne kadar özlediğimizi birbirimizi.<br />
Neler biriktirdiğimizi,<br />
kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi.<br />
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.<br />
Vakit az, paylaşmak, sarılmak için.<br />
Yaşadığımız coğrafya zor, şartları ağır.<br />
Yüreği daha fazla küstürmemek lazım.<br />
Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.<br />
Ve koşullar bir türlü düzelmeyen.<br />
Sevgiye çok ihtiyacımız var.<br />
Ufukta kara bir kış görünüyor.<br />
Ancak birbirimize sokularak atlatırız o günleri.<br />
Kırın o sert, o ağır kabuklarınızı.<br />
Kurtulun bu yükten. Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.<br />
Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.<br />
Hem hepimiz bir yıldızız.<br />
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi.<br />
Rabindranath Tagore</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-78454873866387310162015-11-03T17:40:00.000-08:002015-11-03T17:40:04.791-08:00Nil Nehrine Mektup<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiDEAqS6HE50ko3581l1YHxJomkng407KuPy5quHa6pE3k9wIr8m3_GwDRQ9wcWp_q8koboDfI2_1ftnPWKgibkSJhQxUdO-KoxSnfnEiOgbjMFkhNJytJ8ZCnGJ8u_KMnR0E4q7ArKLGz/s1600/1016b833c1aead31b52dba692bbb18be.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiDEAqS6HE50ko3581l1YHxJomkng407KuPy5quHa6pE3k9wIr8m3_GwDRQ9wcWp_q8koboDfI2_1ftnPWKgibkSJhQxUdO-KoxSnfnEiOgbjMFkhNJytJ8ZCnGJ8u_KMnR0E4q7ArKLGz/s320/1016b833c1aead31b52dba692bbb18be.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">Hz. Ömer halife iken, Amr bin As (r.a.)'ı, Mısır'ın fethi için vazifelendirmiş, Mısır fetholunduktan sonra da onu Mısır'a vali tayin etmişti. Bir gün Mısır halkı valinin huzuruna çıkarak şöyle dediler: </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">— Ya Amr, Nil Nehrinin bir adeti vardır, o adet yerine getirilmezse nehrin suyu çoğalmaz, kesilir... Halk da açlık sıkıntısı ile karşı karşıya kalır, dediler. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">Amr bin As Hazretleri: </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">— O adeti nedir? diye sordu. Onlar: </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">— Biz her sene bir fakiri altın ve paralarla kandırır, çocuğunu Nil nehrine atarız, ondan sonra nehrin suyu çoğalır, halk da ondan istifade ederek kazanç sağlar, dediler. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">Amr bin As Hazretleri, bu cahiliyetten kalma bir adettir diyerek buna müsaade etmedi ve Halife Hazreti Ömer'e meseleyi anlatan bir mektup yazdı. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">Hazreti Ömer (r.a.), Valiye yazdığı cevabi mektupta: </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">— Kabul etmemekle çok iyi etmişsin. Sana gönderdiğim mektupla bir mektup daha gönderiyorum, onu Nil Nehrine at, dedi. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">Hazreti Ömer'in Nil Nehrine yazdığı mektupta şöyle yazılı idi: </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">— Ya Nil! Akacaksan Allah'ın izniyle daha evvel nasıl akıyorsan öyle ak! Eğer akmazsan kıyamete kadar bir daha akma! </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"> </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;">Hazreti Ömer'in Nil Nehrine yazdığı mektubu, vali nehre attı. Ertesi günü nehrin sularının onaltı metre yükseldiği görüldü!.. </span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<a href="http://risaleajans.com/">kaynak</a></div>
<div style="background-color: white; line-height: 14.772px; text-align: justify;">
<a href="https://www.pinterest.com/pin/79798224618588355/">resim kaynak</a> </div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-85168474724091976952015-04-12T00:35:00.003-07:002015-04-12T00:41:53.687-07:00kitap okumanın faydaları ve ünlülerin sözleri...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeXp1IahBGmBWz5Wtsuq8RIzTRgljqpQX6jE-ye3DWGqcqylWesv5ZYUawR7J7iw8-ZwNU1I841daGQ3nZiTJ4SIkaPplBV3a6sPBxE6vmz9L2Zs55ccHzIRKEidXl7qOYUu22VBEVbZ9q/s1600/20150109_121215.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeXp1IahBGmBWz5Wtsuq8RIzTRgljqpQX6jE-ye3DWGqcqylWesv5ZYUawR7J7iw8-ZwNU1I841daGQ3nZiTJ4SIkaPplBV3a6sPBxE6vmz9L2Zs55ccHzIRKEidXl7qOYUu22VBEVbZ9q/s1600/20150109_121215.jpg" height="320" width="180" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Diğer bloğumda yaptığım kitap ayraçları ile ilgili yazıyordum.sonra kitap okumak neden faydalıdır ve özellikle ünlüler bu konuda ne demişler bi bakıp sizlerle paylaşayım istedim:)işte buyrun:</span><br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">1. Kitap okumak bilgi
dağarcığımızı geliştirir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">2. Kitap okumak, akademik
başarının önünü açar.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">3. Kitap okumak, dile
hâkimiyet kazandırır, basireti geliştirir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">4. Kitap okumak, zihni
melekeleri arttırır, kıvrak bir zekâya eriştirir, beyni hantallıktan kurtarır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">5. Kitap okumak, bunamayı
engelleyen en etkili ilaçtır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">6. Kitap, insanı iyiye,
güzele götürür.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">7. Kitap okumak ruhu
geliştirir, karakteri olgunlaştırır, çevresinde etki bırakan bir şahsiyet
kazandırır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">8. Kitap okumak, zamana
değer katar.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">9. Kitap okumak hayal
gücümüzü geliştirir.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">10. Kitap okuyan insan hayatı sorgular, zararlı
akımlardan kolay kolay etkilenmez.</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">11. Kitap okuma insanın düşüncelerini olgunlaştırır.<br />
12.Hayatta başarıya ulaştıran tek anahtardır.<br />
13. Kitap okuyan insanın konsantrasyon gücü oldukça fazladır.<br />
14.Kitap okuyan insan, algısı oldukça fazladır, bu ise okul ve iş hayatında
oldukça büyük başarılara götürür.<br />
15. Kitap okuma insanın hayatını düzene sokarak, insanı büyük hantalıktan
kurtarır.<br />
16. Kitap okuyan insan kültürlüdür. Ve nerede ne konuşacağını bilen ilinçli bir
insandır.<br />
17. Kitap okuyan insanın bilgi dağarcığı fazladır ve böylece akıcı bir şekilde
konuşma olanağı sağlamaktadır.<br />
18. Kitap okuyan insan hızlı düşünür.<br />
19.Okumak insanı yormaz, bilakis rahatlatma özelliğine sahiptir.<br />
20. Hayal gücünü güçlendirir ve yaratıcılığı artırır.<br />
21.Kitap okumak hayatımızı güzelleştirir ve insanlarla iletişimi artırır.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">gelelim ünlüler ne demişler bu konuda:</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">'' Ölünce unutulmak istemezseniz, ya okumaya değer eser
yazın veya yazılmaya değer işler başarın.''<br />
Benjamin Franklin<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Susan Wiggs<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bir kitap okuyorsanız, asla yalnız değilsinizdir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Jason Ellis<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Kitaplar bilinmeyen dünyaların merdivenleridir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Amit Kalantri<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Okumak, okuduğunuz her şeyi kabul etmek anlamına gelmez.
Okumak, okuduğunuz her şeyi anlamlandırdığınız anlamına gelir.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Amit Kalantri<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Yetenek, tecrübe ve kitaplar tüm sorunları çözer.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Erasmus<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Biraz param olunca bir kitap satın alırım. Geri
kalanlaysa yiyecek ve elbise.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Horace Mann<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Mümkün olsaydı, her karış toprağa, buğday eker gibi kitap
ekerdim.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br />
"Yasalar ölür, kitaplar ölmez."<br />
Bulwer Lytton<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">"İyi kitaplar babalarını ebedîleştiren
çocuklardır."<br />
Eflatun<br /><br />
"Bir kitap, içinizdeki donmuş değerleri parçalayarak bir balta
olmalıdır."<br />
Franz Kafka<br /><br />
"İçinde iyi yanı bulunmayacak kadar kötü kitap yoktur."<br />
Geothe<br />
<br />
"İyi bir kitap insana can veren kandır."<br />
John Milton<br /><br />
"Dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kâğıttır."<br />
Jonathan Swift<br /><br />
"Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır."<br />
Montaigne<br /><br />
"Kitaplardan insanı tanıdım."<br />
Roosevelt<br /><br />
"Kitaplar soğuk ama, güvenilir dostlardır."<br />
Victor Hugo<br /><br />
"Kitapları seviyor musunuz öyleyse hayatınız boyunca mutlu olacaksınız
demektir."<br />
Jules Chore<br /><br />
"Ahlâk kurallarına uyan veya uymayan bir kitap diye bir şey yoktur,
kitaplar ya iyi yazılmıştır ya kötü."<br />
Oscar Wilde<br /><br />
"Kitaplar, beynin çocuklarıdır."<br />
J. Swift<br /><br />
"Bütün iyi kitapları okumak, geçmiş anıların o mükemmel kişileri ile
konuşmaya benzer."<br />
Anonim<br /><br />
"Yazarlar ölür, kitaplar kalır."<br />
Bulves Ligtton<br /><br />
"Tek bir kitabın adamı olmaktan kendini koru."<br />
D'israeli<br /><br />
"Okuyun ve kitabı hayatınızın merkezi yapın."<br />
Taha Kıvanç, Zaman, 24.07.1998<br /><br />
"Kâmil odur ki; koya her yerde bir eser,<br />
Eseri olmayan yerinde yeller eser."<br />
Hz. Hadimî<br /><br />
"Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe yarar?"<br />
Franz Kafka</span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br />
"Okuduğumuz eser, sizi fikren yükseltip, içinizi iyi duygularla
doldurmalıdır."<br />
Alexandre Pope<br /><br />
"Ümitle açılıp, kazançla kapanan kitap iyi bir kitaptır."<br />
Alcott<br /><br />
"İyi kitaplar okumayan adamın okumuş olmasıyla cahil kalması arasında
hiçbir fark yoktur."<br />
Mark Twain<br /><br />
"Kültür, bilginin şuurlaşmasıdır."<br />
Ahmet Selim<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><span style="line-height: 115%;">En iyi kitapların okunması, geçmiş yüzyılların en büyük
insanlarıyla konuşmak gibidir. (Descartes)<br />
<br />
Okuyarak dünyamızı, tarihimizi ve kendimizi keşfederiz.. (Daniel J.Boorstin)<br />
<br />
Asgari okuyan asgari ücrete talim eder. (</span><span style="line-height: 115%;">�</span><span style="line-height: 115%;">Okuyun ve Zenginleşin</span><span style="line-height: 115%;">�</span><span style="line-height: 115%;">
isimli kitaptan)<br />
<br />
Cümleler zihnimize gerçekleri çakan çivilerdir.. (Diderot)<br />
<br />
Kitaplar sadece ilham vermek içindir... (Ralph Waldo Emerson)<br />
<br />
Kitapsız yaşayamam.. (Thomas Jefferson)<br />
<br />
Kitabın hala fikirlerin temel taşıyıcısı olduğuna inanıyorum</span><span style="line-height: 115%;">�</span><span style="line-height: 115%;">
(George Will)<br />
<br />
Her okur bir lider değildir, fakat her lider bir okur olmalıdır</span><span style="line-height: 115%;">�</span><span style="line-height: 115%;">
(Hanry Truman)<br />
<br />
Gelecek, ihtiyacı olan şeyleri yapabilmek için neyi öğrenmesi gerektiğini
bilenlerindir..(Denis Waitley)<br />
<br />
Okumak zihni sadece bilgi malzemesiyle doldurur, okuduğumuzu bize mal eden
düşünmedir (John Locke)<br />
<br />
Süratli okuma hakkında bir kursa gittim ve Savaş ve Barışı 20 dakikada okumayı
başardım. Olay Rusya</span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;">da
geçiyor</span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"> (Woddy Allen)<br />
<br />
Okuyabilen herkes derinden okumayı ve böylece daha dolu yaşamayı öğrenebilir</span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;">(Norman Cousins)<br />
<br />
İyi yazma dekorasyon değil, mimarlıktır (Ernest Hemingway)<br />
<br />
Okuyanlar iki misli daha iyi görür</span><span style="line-height: 115%;">
</span><span style="line-height: 115%;">(Maender)<br />
<br />
Bazı kitapların tadına bakılmalıdır</span><span style="line-height: 115%;">.</span><span style="line-height: 115%;">
Diğerleri yutulmalıdır</span><span style="line-height: 115%;">.</span><span style="line-height: 115%;">Ve
çok azıda çiğnenip hazmedilmelidir</span><span style="line-height: 115%;">.</span><span style="line-height: 115%;">(Francis
Bacon)<br />
<br />
Bazı öğrenciler bilgi pınarından içerler. Diğerleri sadece gargara yaparlar</span><span style="line-height: 115%;">.</span><span style="line-height: 115%;">(E.C. Mckenzie)<br />
<br />
Bilge kişiler hayatın dertlerine çareyi kitaplardan bulurlar</span><span style="line-height: 115%;">.</span><span style="line-height: 115%;"> (Victor Hugo)<br />
<br />
Bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündürebilir. (Lord Byron)<br />
<br />
Bir hayatı mutlu kılmak için sadece üç şey gereklidir.. Tanrının kutsaması,
kitaplar ve bir arkadaş... (Lacordaire)<br />
<br />
Size en çok yardımcı olan kitaplar sizi en çok düşündüren kitaplardır..(Theodore
Parker)<br />
<br />
İyi kitaplar en gerçek dostlarımızdır. (Francis Bacon)<br />
<br />
İlk defa yeni bir kitap okumaktansa, okunmuş bir kitabı tekrar okumak daha
yararlıdır. (Lord Dudley)<br />
<br />
Kitaplıklar aklin tedavi yerleridir. (Scilus)<br />
<br />
Bugünün gerçek üniversitesi, bir kitaplıktır. (Carlyle)<br />
<br />
Kitap ruhun ilacıdır. (Japon Atasözü)<br />
<br />
Bir tek kitap yazmak için yarim kitaplık eser okunmalıdır. (Samuel Johnson)<br />
<br />
Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla ölçülür. (Herbert Spencer)<br />
<br />
Bir insana okuma aşkı ve onu tatmin edecek kitap verin; emin olun ki bu adam<br />
mutlu olacaktır. (Sir John Herschell)<br />
<br />
Kitaplar insanların yolunu aydınlatır. (Çin atasözü)<br />
<br />
Kitap aklin ilacıdır. (Ovidius)<br />
<br />
Okula her şey yapabilirsiniz, ama okulun kitaplığı yoksa, hiçbir şey yapmamış
olursunuz. (j. ferry)<br />
<br />
Bütün boş zamanınızı gazeteye bağlamayın. ona vereceğiniz zamanın yarısını
ayırarak size yeni bir şeyler öğretecek kitapları okuyun. (dale carnegie)<br />
<br />
Ulusları ilerleten, yükselten zengin kitaplardır. (anatole france)<br />
<br />
Yabani uluslar dışındaki her ülke kitaplar tarafından yönetilir. (voltaire)<br />
<br />
Yasalar ölür kitaplar ölmez. (bulwer lytton)<br />
<br />
Yaşayan insan zekası, ölmüş insanlarla en iyi ilgiyi kitaplarla kurar. (bouee)<br />
<br />
Hiçbir iyi kitap birdenbire gerçek yüzünü göstermez. (caryle)<br />
<br />
Mümkün olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim. (horace)<br />
<br />
Kitap tek ölümsüzlüktür. (rusuf chodte)<br />
<br />
Kitapsız yaşam kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır. (Seneca)<br />
<br />
Kitap seyahatten başka bir şey olmayan yaşamda en iyi silahtır. montaigne)<br />
<br />
Kitaplar zekanın çocuklarıdır. (jonathan swift)<br />
<br />
Kitaplar yaşadıkça geçmiş diye bir şey olmayacaktır. (bulwer lytton)<br />
<br />
Kitaplar uygarlığın önderliğini yapan ışıklardır. (roosevelt)<br />
<br />
Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver. (konfüçyüs)<br />
<br />
Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır. (william shakespeare)<br />
<br />
Kitaplar hiç solmayacak bitkilerdir. (herrik)<br />
<br />
Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir.
(carlyle)<br />
<br />
Kitaplar düşüncelerin mezarlarıdır. (longfellow)<br />
<br />
Kitaplar kaybolmuş kafaların anıtlarıdır. (sir william davenant)<br />
<br />
Kitaplardan daha iyi bir yol arkadaşı bilmiyorum. (h.fletcher)<br />
<br />
Ben kitaplarımı yaratmadan kitaplarım beni yarattılar. (montaigne)<br />
<br />
Bir ulusun en değerli hazinesi, onu yükselten yayınıdır. (churchill)<br />
<br />
Bir kitap en iyi arkadaştır. bugün için ve ebediyen</span><span style="line-height: 115%;">.</span><span style="line-height: 115%;"> (m. f. tupper)<br />
<br />
Kitapları süs olarak dolap içinde tutmanın hiçbir değeri yoktur; çünkü o zaman<br />
kitapla diğer eşyalar arasında bir ayırım yapamayız. (john k. bangs)<br />
<br />
Kitapların düşmanları insanlarınki ile aynidir: ateş, nem, zaman ve
içindekiler.<br />
(paul alery)<br />
<br />
İçinde bir şey bulunmayacak kadar kötü bir kitap yoktur. (balzac)<br />
<br />
Bazılarının yaşaması yeryüzüne bir yüktür, ama iyi bir kitap, usta bir kafanın<br />
yaşamdan sonraki Yaşam için mumyalanmış bir hazine gibi saklanmış en değerli
yaşam öğesidir. (john milton)<br />
<br />
Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir. çünkü
ikiyüzlülük etmeden, bana görevlerimi anımsatırlar. (alphonse daudet)<br />
<br />
Kitapların kapaklarını öperim. hiç değilse kapaklar isteseler bile kitapların
içine bakamazlar. (william cawper)<br />
<br />
Kitapların yakıldığı yerde insanlar da yakılır. (heinrich heine)<br />
<br />
Kitaplarda her zaman kendimizi buluruz. yine de her seferinde okuduğumuzda
hayran kalıp Yazarını deha olarak adlandırmamız ne tuhaftır. (thomas mann)<br />
<br />
Otuz yaşına gelinceye kadar kitapları sevmeyen, sonraları da onları anlayacak
kadar sevmeyecektir. (Clarendon)<br />
<br />
Eğer bizi yaşamaya ve daha büyük bir susamışlıkla içmeye yöneltemiyorsa
kitapların ne anlamı<br />
var? (henry miller)<br />
<br />
İyi kitabin övgüsü kendi içinde saklıdır. (alman atasözü)<br />
<br />
Kitaplar çoğunlukla kitabi yazan kimselerin en iyi duygularını, en doğru
düşüncelerini, en sağlam kanılarını, en temiz umut ve ülkülerini taşırlar.
(victor hugo)<br />
<br />
Yedi eski kitap kafa kafaya verirse, mutlaka bir yenisi doğar. (alman atasözü)<br />
<br />
Okuduğunuz bir yapıt sizi fikren yükseltir, içinizi doldurursa onun hakkında
hüküm vermek için<br />
başka bir kural aramayınız; yapıt iyidir ve usta elinden çıkmıştır. (la
bruyére)<br />
<br />
Size en çok yardim eden kitaplar, sizi en çok düşündüren kitaplardır. (teodor
walker)<br />
<br />
Okuduğun kitabin sana egemen olmasına izin verme, sen ona egemen ol. (george
christaph<br />
lichtenberg)<br />
<br />
Kitaplar insanlara çoğunlukla kendi talihlerini açmak için yetenek aşılarlar.
(anonim)<br />
<br />
Kitapları iki gruba ayırmak mümkündür: günün kitapları ve her zamanın
kitapları. (ruskin)<br />
<br />
Kitapların kendi kaderleri vardır. (teretianus maurus)<br />
<br />
Kitapsız büyüyen çocuk, susuz büyüyen ağaca benzer. (çin atasözü)<br />
<br />
Yatmadan önce okuyabileceğiniz iyi bir kitap ya da dergiye sahip olduğunuzu
bilmek zevklerin en büyüğüdür. (v. nabokov)<br />
<br />
Bal suyu tatlıdır, şeker iyidir; ama kitabin tadı ikisinden de iyidir. (kiril turof psikoposu)<br />
<br />
Kitap dolu bir kitaplık, bir bilim adamına en güzel bir bahçeden daha güzeldir.
(yehuda ben tibbon)<br />
<br />
Aslında her kitap yalnızca yazarın dostları ve sevdikleri için yazılmış.
(goethe)<br />
<br />
Tek kitaplı insandan kork. (Latin atasözü)<br />
<br />
Her devrin kitabi vardır. (arap atasözü)<br />
<br />
Kitabın görüntüsü yürekten üzüntüyü kovar. (Fas atasözü)<br />
<br />
İyi kitap kendini över. (alman atasözü)<br />
<br />
Bütün kitaplarımı severim; sevmeseydim yazmazdım. (aziz nesin)<br />
<br />
Kitaplık kurmak, tapınak yapmak kadar kutsaldır. (victor hugo)<br />
<br />
Kitaplar da dostlar gibi az, fakat iyi seçilmiş olmalıdırlar. (jonerianna)<br />
<br />
İyi bir kitap bir hazineye benzer; sıkıntılı zamanlarda onun yerine geçer.
(halig)<br />
<br />
Kitaplar sessiz öğretmenlerdir. (gellius)<br />
<br />
Yetişen zekaları kitaplarla beslemeyen uluslar, yıkılmaya mahkumdurlar.
(ovidius)<br />
<br />
Kitaplar kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek, yüreği ve akli,
dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır. (maksim gorki)<br />
<br />
Bir insani öldüren, tanri</span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;">nin
aynası, akil sahibi bir yaratığı öldürmüş olur; ama aklin ürünü olan kitabi yok
eden, aklin kendisini yok etmiş olur. (john milton)<br />
</span><br /><a href="http://www.meleklermekani.com/threads/kitap-okumanin-onemi-ile-ilgili-guzel-sozler.184216/">kaynakça:1.</a><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<a href="http://www.bilgiustam.com/kitap-okumak-ve-yararlari/">kaynakça.:2</a></div>
<div class="MsoNormal" style="background: rgb(252, 252, 255); margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="background: rgb(252, 252, 255); margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-18968427103548853262015-04-09T02:41:00.003-07:002015-04-09T02:41:46.913-07:00“Her engel, yaşam koşullarınızı iyileştirmenizi sağlayacak bir fırsattır.<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis9KtqtuKgce-Z8DPXI_m1_AfQIRpjRg5ATOiIZu85mJgK6MuUNbkRtkxaQyu7e2vm1M8U2HGUuKTf_YUuy39yglC8x7Wewdo8OJg4CJWpF3aNHU4nzdKyGuJw8yFmH0PS0TmhWz6-KyTA/s1600/1aaq.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis9KtqtuKgce-Z8DPXI_m1_AfQIRpjRg5ATOiIZu85mJgK6MuUNbkRtkxaQyu7e2vm1M8U2HGUuKTf_YUuy39yglC8x7Wewdo8OJg4CJWpF3aNHU4nzdKyGuJw8yFmH0PS0TmhWz6-KyTA/s1600/1aaq.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
<br />
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de neler olacağını görmek için pencereye oturmuştu</div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
Sabahtan öğlene kadar ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler ve hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi.<span id="more-1146"></span></div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyor.</div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
Daha sonra Saraya meyve ve sebze getiren bir köylü çıkageldi. </div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
Sırtında taşıdığı küfeyi yere indirerek iki eli ile kayaya sarıldı. Ikına sıkına itmeye başladı.</div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekmeyi başardı.</div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı.. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde..</div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
“Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir” diyordu kral. Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.</div>
<div style="background-color: white; color: #0f1419; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; margin-bottom: 12px; margin-top: 12px; padding: 0px; text-align: justify;">
“Her engel, yaşam koşullarınızı iyileştirmenizi sağlayacak bir fırsattır.<br />
<br />
<a href="http://www.ruyayorumlari.gen.tr/kaya.html#.VSZJINysWQw">resim kaynak</a><br />
<br /></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-84473294444287480352015-04-05T07:57:00.002-07:002015-04-05T07:57:48.795-07:00Elion Cammgell 'in Hatıra Defterinden<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyB97ES4HTaODucFRc-Ubjq-iD0XGwg8O2deMKzeiYXnc8R-osrrHaDE-cDLngF-k1KsGhVm2w1HXvTa18pAj-5v_JCOeUFyj2nY0wa0YifX32pmAi-jdQQzE4sYLeZL18NfvLWh-imy3M/s1600/258295.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyB97ES4HTaODucFRc-Ubjq-iD0XGwg8O2deMKzeiYXnc8R-osrrHaDE-cDLngF-k1KsGhVm2w1HXvTa18pAj-5v_JCOeUFyj2nY0wa0YifX32pmAi-jdQQzE4sYLeZL18NfvLWh-imy3M/s1600/258295.jpg" height="170" width="400" /></a></div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;"><br /></span>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;"><br /></span>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;">Avustralyalı
Elion Cammbell’in hatıra defterinden alınan bir gerçekte şöyle;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;"> “Ateşkes
sırasında Türkler şehitlerini gömüyorlardı. Arkadaşlarımızdan
birkaç kişi gönüllü olarak onlara yardım etmek istedi ve bu korkunç görevde
dost ve düşman iş birliği yaptılar…” İşte bu sırada yapılan konuşmalarda
açlığını hissettiren bir Mehmetçiğe, bir Avustralyalı asker sığır eti ve
bisküvi getirir. Mehmetçik bu hareket karşısında hislendi. Sonunda
görev tamamlanmıştı. Her iki tarafın da askerleri siperlerine çekilmiş
bekliyorlardı. Vurulan silah arkadaşlarına son vedalaşma bitmişti.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;">Türk subayı bir
kaç adım ilerledi ve selam verdi. Bizim subaylarımız da selam aldılar.
Böylece ateşkes sona ermişti. Düşmanlarımızın nezaketlerinde bir
yüce ruhluluk, bir soyluluk vardı. dünya şövalyeliğinin kutsal emaneti
onlardaydı sanki.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;">Birkaç hafta
sonra Avustralyalı askerler Türk siperlerine karşı büyük bir saldırıya
geçerler. Mücadelenin şiddetli bir anında Avustralyalı bir asker ağır şekilde
yaralanarak Türk siperlerinin yakınına düşer. Yaralı asker acılı bir şekilde
can çekişmeye başlar. Bundan sonrasını Cambell şöyle anlatıyor:<br />
“Mermi yağmurunun ortasında bir Türk, siperden fırlayarak yaralı askerimizi
sırtına aldı ve bizim hatlara doğru taşımaya başladı. Türk, sırtındaki
Avustralyalı ile birlikte yaralanmadan siperlerimizin korkuluklarına ulaştı ve
sırtındaki arkadaşımızı kıyıdan aşağıya yavaşça bıraktı… Sonra bu Türk kendi
hatlarına doğru yöneldi. Fakat birçok yerinden yaralanıp yere düşmeden önce
ancak üç ya da dört adım atabilmişti. Ve oracıkta şehit düştü. Meçhul bir
şekilde, fakat kahraman olarak şehit düştü.<br />
Yaralı Avustralyalı, aç Türk’e sığır eti ve bisküvi getiren askerdi. Onu
sırtında siperlerimize taşıyan Türk, onun kumanya verdiği askerdi.”<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span></div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br /></span>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif; line-height: 115%;"> Elion </span><br />
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span>
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><a href="http://www.on5yirmi5.com/haber/guncel/olaylar/83233/canakkale-savasinda-neler-yasandi.html">resim kaynak</a></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-78883441017438072662015-03-22T05:53:00.000-07:002015-03-22T05:53:01.304-07:00AŞK VE ÇILGINLIK<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHZcHVu8JaaLpPFVrhqjNYFB0kCT3uW9JJU6lnb93FZkpoG4CHJch3Y-0-uCuw3-I_JLvnx5c6SbiX8M7KayrVMZ3JNCfVQDvE3ozM90Zm3YEGfqv6zdbVAn3dXS8hKpDLmNwPCZG56Dzu/s1600/922685_644513285563320_510452687_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHZcHVu8JaaLpPFVrhqjNYFB0kCT3uW9JJU6lnb93FZkpoG4CHJch3Y-0-uCuw3-I_JLvnx5c6SbiX8M7KayrVMZ3JNCfVQDvE3ozM90Zm3YEGfqv6zdbVAn3dXS8hKpDLmNwPCZG56Dzu/s1600/922685_644513285563320_510452687_n.jpg" height="400" width="285" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br />
Masal bu ya; uzun yıllar önce, dünya oluşmamış, insanlar dünyaya ayak basmamışken,
iyi huylar ve kötü huylar ne yapacaklarını bilemez halde dolaşıyorlarmış.
Birgün toplanmışlar ve her zamankinden daha fazla canları sıkkın oturuyorlarken;</div>
<div class="MsoNormal">
SAFLIK ortaya bir fikir atmış;<br />
“Neden saklambaç oynamıyoruz?”</div>
<div class="MsoNormal">
Hepsi bu fikri beğenmiş. Hemen,</div>
<div class="MsoNormal">
ÇILGINLIK bağırmış; “Ben ebe olmak ve saymak istiyorum”.
Başka hiçkimse ÇILGINLIK’ı arayacak kadar çıldırmadığı için hemen kabul
etmişler.</div>
<div class="MsoNormal">
ÇILGINLIK bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış. “Bir,
iki, üç…” ÇILGINLIK saydıkça, iyi huylarla kötü huylar saklanacak yer
aramışlar.</div>
<div class="MsoNormal">
“Kırkbir, kırkiki, kırküç…”</div>
<div class="MsoNormal">
ŞEFKAT; Ay’ın boynuzuna asılmış,<br />
İHANET; Çöp yığınının içine girmiş,<br />
SEVGİ; Bulutların arasına girmiş,<br />
HASET; Zaten oyna katılmamış,<br />
YALAN; Bir taşın arkasına saklanacağını söylemiş ancak yalan söylemiş, çünkü gölün
dibine saklanmış,</div>
<div class="MsoNormal">
TUTKU; Dünyanın merkezine gitmiş,<br />
PARA HIRSI; Bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış.<br />
ÇILGINLIK; saymaya devam etmiş;</div>
<div class="MsoNormal">
AŞK’ın dışında bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana kadar
zaten saklanmış.</div>
<div class="MsoNormal">
AŞK kararsız olduğu gibi, nereye saklanacağını da
bilmiyormuş.</div>
<div class="MsoNormal">
ÇÜNKÜ HEPİMİZ AŞK’I SAKLAMANIN NE KADAR ZOR OLDUĞUNU
BİLİRİZ.</div>
<div class="MsoNormal">
Ve</div>
<div class="MsoNormal">
ÇILGINLIK doksan sekiz, doksan dokuz’dan sonra yüz’e
geldiğinde, AŞK, hızla sıçrayıp güllerin arasına girmiş ve saklanmış.</div>
<div class="MsoNormal">
ÇILGINLIK bağırmış;<br />
ÖNÜM,<br />
ARKAM,<br />
SAĞIM,<br />
SOLUM,<br />
SOBEEEEEEE</div>
<div class="MsoNormal">
Arkasını döndüğünde, ilk önce TEMBELLİĞİ görmüş, o
ayaktaymış. Çünkü saklanacak enerjisi yokmuş.</div>
<div class="MsoNormal">
Sonra ŞEFKAT’i ayın boynuzunda görmüş ve İHANET’i çöplerin
arasında,<br />
SEVGİ’yi bulutların arsında, YALAN’ı gölün dibinde ve TUTKU’yu da dünyanın
merkezinde.<br />
Hepsini birer birer bulmuş,</div>
<div class="MsoNormal">
Ancak o kadar aramasına rağmen birini bulamamış.<br />
Ve ÇILGINLIK umutsuzluğa kapılmış. Bulamadığı AŞK’mış.</div>
<div class="MsoNormal">
Derken HASET, AŞK bulunamadığı için adına yakışır bir
şekilde, ÇILGINLIK’ın kulağına fısıldamış;</div>
<div class="MsoNormal">
“AŞK, güllerin hemen arkasına saklanmıştı”</div>
<div class="MsoNormal">
ÇILGINLIK, uzun süredir aradığı AŞK’ı bulamama ve çok zaman kaybetmenin hırsıyla
çatal şeklinde tahta bir sopa almış ve güllerin arasına saplamış, saplamış… ta
ki, yürek burkan bir haykırma onu durdurana kadar saplamayı sürdürmüş. Ve
haykırıştan sonra AŞK, elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış, parmaklarının
arasından sicim gibi kan akıyormuş.</div>
<div class="MsoNormal">
ÇILGINLIK, AŞK’ı bulmak isterken o hırsla AŞK’ın gözlerini
çatal sopa ile kör etmiş. Çaresizlik içindeki ÇILGINLIK, “Seni kör ettim. Nasıl
onarabilirim?” diye bağırmış.</div>
<div class="MsoNormal">
AŞK cevap vermiş:</div>
<div class="MsoNormal">
“Artık iş işten geçti, gözlerimi geri veremezsin. Ama benim
için bir şey yapmak istersen benim rehberim olabilirsin.”</div>
<br />
<div class="MsoNormal">
İşte o gün bu gündür<br />
AŞK’IN GÖZÜ KÖRDÜR…<br />
ÇILGINLIK DA ONUN HER ZAMAN REHBERİDİR…</div>
<div class="MsoNormal">
alıntı</div>
<div class="MsoNormal">
<a href="http://xn--ak%20ve%20ilginlik-hvb40v/">resim kaynak</a></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-32949371071664721672015-03-18T01:39:00.003-07:002015-03-18T01:40:07.275-07:0018 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Minnetle Anıyoruz<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Dönmeyi düşünmediler....</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Onlar ölmeye vatan için canlarını feda etmeye gittiler...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ruhları şad olsun.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqz982Y1IuWOJ2TQ2FEsipvZ3bU14nL86NdYYs0tCGnW7fD8JFWtoffEdrIcd33CJ8yOzsjplk1bjNKBkRhpwshdbdAefylF-FrZa7cxRaoZY_igz7FTj6RKNFYDLhTSjnXkHLzR9CYav0/s1600/2015-03-18+09.29.16.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqz982Y1IuWOJ2TQ2FEsipvZ3bU14nL86NdYYs0tCGnW7fD8JFWtoffEdrIcd33CJ8yOzsjplk1bjNKBkRhpwshdbdAefylF-FrZa7cxRaoZY_igz7FTj6RKNFYDLhTSjnXkHLzR9CYav0/s1600/2015-03-18+09.29.16.jpg" height="640" width="466" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfGd9PPWruyi6boLoySbk8I7jqjx3jwnje6dSG-hPaFYAo0I5jhL_l1D5vclxqumGOofEUMTVC9ODsUi3kAOaJxqp0gfzj4a4NKlQ4RPZa08V9Df57xNqDwmKoGe3TXgv5yLCSDvd7PKTn/s1600/2015-03-18+09.30.13.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfGd9PPWruyi6boLoySbk8I7jqjx3jwnje6dSG-hPaFYAo0I5jhL_l1D5vclxqumGOofEUMTVC9ODsUi3kAOaJxqp0gfzj4a4NKlQ4RPZa08V9Df57xNqDwmKoGe3TXgv5yLCSDvd7PKTn/s1600/2015-03-18+09.30.13.jpg" height="640" width="562" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgddgGAuphHsmNqD8uB88KUybTKmM1FGoWxyvgqZ_HXwiinIjksQ51DUUa6vDR5_a2gvHxtjqn4zafdVo5yOn0HY9qny1JYft4qYLD4d3zcoYTs9p2QMbD6I5HvNFqNTwO5d_-HJ0xMaGCB/s1600/2015-03-18+09.27.42.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgddgGAuphHsmNqD8uB88KUybTKmM1FGoWxyvgqZ_HXwiinIjksQ51DUUa6vDR5_a2gvHxtjqn4zafdVo5yOn0HY9qny1JYft4qYLD4d3zcoYTs9p2QMbD6I5HvNFqNTwO5d_-HJ0xMaGCB/s1600/2015-03-18+09.27.42.jpg" height="640" width="442" /></a></div>
<br /></div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-5382408297430718332015-03-08T01:52:00.003-08:002015-03-08T01:52:50.025-08:00Dünyanın İlk Kadın Hükümdarı : Tomrıs Katun<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggUjIth7txHbbw9DCXVZLHQcB0b9uZidpfyzjR1FlFJblkKSa6besVsUj_LFIAjJNl-9LquB79iNdi18hvDMmvUNmJcecStUd9JSEZLGRNrQdcVMCxzkqRqLZHHAfxNr1RT2KImnvyMVHQ/s1600/tomris_hatun.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggUjIth7txHbbw9DCXVZLHQcB0b9uZidpfyzjR1FlFJblkKSa6besVsUj_LFIAjJNl-9LquB79iNdi18hvDMmvUNmJcecStUd9JSEZLGRNrQdcVMCxzkqRqLZHHAfxNr1RT2KImnvyMVHQ/s1600/tomris_hatun.jpg" height="302" width="400" /></a></div>
<br />
Dünya kadınlar günün de tesadüf okuduğum bir yazıda bahsi geçen Tomris Katun dan bahsetmek istedim.<br />
<div class="MsoNormal">
Asıl adının Demir olması gereken; fakat Eski Yunan
târihçilerinin Tomiris ve Demurus şekillerinde adlandırdıkları bu kadın,
Peçenek Türklerindendir. Onun, taşıdığı ad gibi bir demir olduğunu, târihin
bize bıraktığı satırlar arasından bulup çıkarmak güç değildir. Milattan önce
altıncı yüzyılda Türkistan’da, Saka ve Peçenek Türkleri bulunuyordu. Aynı çağda
İran’da, Ahamenid sülâlesi vardı. Bu sülâle zamânında Acem orduları doğuya
doğru ilerleyerek Türkler ile birkaç yol çarpışmışlardır. Târihte bunların en
ünlüsü Tomrıs’ın Peçenekler’e baş olduğu çağda yapılandır [1].</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Târihçi Heredot (M.Ö. 490-425) yazdığı Heredot târihinde,
Tomrıs Katun’u ve Acemlerle yaptığı savaşı da anlatmaktadır.(Nejdet Sançar)</div>
<div class="MsoNormal">
Tomris veya Tomyris (Türkçe: temir - "demir")[1]
MÖ 6'ncı yüzyılda yaşadığı sanılan, Massaget kraliçesi.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPmlzMo5UlrtbqVOTkeJ5L2OvGVeeyYkkLlcrHSX3UGoB8uo5ips9LkBicNpAI1lBG1atOHeIL0paguU8xoiSEv7xjzla4wBqmw15vYiofY40Ev3RLC63xqyWE3tuNvijfiZEQgKwOSqM5/s1600/Tomyris_Plunges_the_Head_of_the_Dead_Cyrus_Into_a_Vessel_of_Blood_by_Alexander_Zick.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPmlzMo5UlrtbqVOTkeJ5L2OvGVeeyYkkLlcrHSX3UGoB8uo5ips9LkBicNpAI1lBG1atOHeIL0paguU8xoiSEv7xjzla4wBqmw15vYiofY40Ev3RLC63xqyWE3tuNvijfiZEQgKwOSqM5/s1600/Tomyris_Plunges_the_Head_of_the_Dead_Cyrus_Into_a_Vessel_of_Blood_by_Alexander_Zick.jpg" height="400" width="270" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p><br /></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<o:p><br /></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Tarihteki bilinen ilk kadın hükümdardır.[kaynak
belirtilmeli] Aynı çağda Pers ve Medya'da hüküm süren Ahameniş İmparatorluğu
ile büyük bir mücadeleye girişmiştir. Tomris Hatun barışçıl ama savunmaya önem
veren bir yapıya önem göstermiş, bunu bir zayıflık olarak gören Pers İmparatoru
Büyük Kiros ise hiç durmadan Saka topraklarına akın düzenlemiştir. Persler Saka
topraklarına girdiği vakit yakılmış tarlalardan başka bir şey bulamıyorlardı.
Çünkü Sakalar geri çekiliyor ve savaş için uygun bir mevzi ve an bekliyorlar,
bu olmadığı takdirde de savaşa girişmiyorlardı. Sakaları kovalamaktan bıkan
Büyük Kiros İran'a geri dönmek zorunda kalıyordu. Bir süre sonra kendisine tabî
olması ve kendisiyle evlenmeyi kabul ettiği takdirde Tomris Hatun ile
uğraşmayacağını vaad etti. Tomris Hatun bunun bir oyun olduğunu biliyordu ve
teklifi reddetti.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Buna kızan Büyük Kiros büyük bir ordu toplayarak tekrar Saka
topraklarına girdi. Bu orduda savaş için eğitilmiş yüzlerce köpek de vardı.
Tomris Hatun artık kaçmanın yarar sağlamayacağını anlayıp uygun bir alan seçip
Büyük Kiros'un ordusunu beklemeye başlar. İki ordu aralarında birkaç kilometre
kalacak bir biçimde mevzilenir. Güneş battığı için savaşa tutuşmazlar ancak
gece Büyük Kiros bir hile düşünmüş ve iki ordunun arasında bir çadır
kurdurmuştur ve içinde güzel kızlar ve yiyecekler ve şarap bulunan çadıra
ansızın saldırı düzenleyen Tomris Hatun'un oğlu ve beraberindeki kuvvetler,
içerideki birkaç Pers'i öldürüp eğlenceye dalmışlardır. Ancak birkaç saat sonra
bir baskın düzenleyen Pers kuvvetleri çadırı basıp Tomris Hatun'un oğlu da
olmak üzere içerideki Sakaları öldürürler. Tomris çok sevdiği oğlunun ölümüne
üzülür. Yemin ederek şöyle söyler: Kana susamış Kirus! Sen oğlumu mertlikle
değil o içtikçe zıvanadan çıktığın şarapla öldürdün. Ama güneşe yemin ederim ki
seni kanla doyuracağım!</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ertesi gün yapılan savaşı Sakalar kazanır. Ok atmakta usta
olan ve savaş arabalarını büyük ustalıkla kullanan Sakalar, savaş köpeklerine
rağmen Persleri bozguna uğratır. Ölenler arasında Pers kralı Büyük Kiros da
vardır.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Tomris Hatun sözünde durur ve Büyük Kiros'un kesik başını
kan dolu bir tulumun içine atar. Tomris Hatun, Büyük Kiros'un kafasını kan dolu
bir fıçıya atarak "Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi seni, kanla
doyuruyorum!" der.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
</div>
<div class="MsoNormal">
<o:p>1.<a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Tomris"> Kaynak</a></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<a href="http://alpaytek.in/yazilarim/dunyanin-ilk-kadin-hukumdari-turkcu-tomris-katun">2. Kaynak</a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-48987948628552487102015-03-02T14:39:00.003-08:002015-03-02T14:39:41.596-08:00<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzmivF19nr6DlJK7C5OE2VQz29PZ19fCi_bZ9mp6zBTYSwd1mMppNL572kCvelXMFPX_qHZK09o0CVUAF8Zi27u3t3ppSk7561FGW3xch4p90NnV7O8-zqxAh6ymgDzb14TbwEcN6dUpyU/s1600/1150282_699506530063995_1712807602_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzmivF19nr6DlJK7C5OE2VQz29PZ19fCi_bZ9mp6zBTYSwd1mMppNL572kCvelXMFPX_qHZK09o0CVUAF8Zi27u3t3ppSk7561FGW3xch4p90NnV7O8-zqxAh6ymgDzb14TbwEcN6dUpyU/s1600/1150282_699506530063995_1712807602_n.jpg" height="640" width="424" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
SEDEF ÇİÇEĞİ<br />
Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı. Adam
inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözlerini ve
bitkin bakışlarını süzüyordu. Hakim tok sesiyle, yaşlı kadına:<br />
– Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun?<br />
– Yaşlı kadın, derin bir nefes çektikten sonra ba-şörtüsüyle ağzını
aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı.<br />
– Bu herifin ettiği, yetti gayri. Elli yıldır bezdirdi hayattan… Boşanmak
istiyorum…<br />
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda… Sessizlik, bu tür
haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu. Kim
bilir nasıl bir manşet atacaklardı birlikte yaşanmış elli yılın ardından? Çok
sayıda gazeteci izliyordu davayı… Kadın neler diyecekti? Herkes, onu
dinliyordu. Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti:<br />
– Bizim bir sedef çiçeğimiz vardı çok sevdiğim… O bilmez… Elli yıl
önceydi.. O çiçeği, bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı
tohumlamıştım, öyle büyüttüm. Yavrumuz olmadı, onları yavrum bildim. Bir süre
sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman adak adadım. Her gece güneş açmadan önce,
bir tas suyla sulayacağım onu diye… İyi gelirmiş, derlerdi. Elli yıl oldu, bu
herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayayım demedi. Taa ki geçen
geceye kadar… O gece takatim kesilmiş uyuyakalmışım… İşte ben, böyle bir adamla
elli yıl geçirdim. Hayatımı, umudumu her şeyimi verdim. Ondan hiç bir şey
görmedim. Bir kerecik olsun kalkıp onun sulamasını bekledim çiçeğimi… Ama olmadı.
Onsuz daha iyiyim yemin ederim.<br />
Hâkim yaşlı adama dönerek:<br />
– Diyeceğin bir şey var mı baba? Dedi.<br />
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın
utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle, hakime yöneldi. Tane tane konuştu:<br />
– Askerliğimi reis-i cumhur köşkünde bahçıvan olarak yaptım. O bahçenin
görkemli görünümüyle bü-yümesi için emeklerimi verdim. Fadime’mi de orada
tanıdım. Sedefleri de… Ona en güzel çiçeklerden bu-ketler verdim. İlk
evlendiğimiz günlerin birinde, bo-yun ağrısından onu hekime götürdüm. Hekim,
çok uzun süre uyanmadan yatarsa; boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi.
Her gece uykusunu bölüp uyansın gezinsin dedi. Hekimi pek dinlemedi bizim
hatun… Benim sözümü de… O günlerde de tesadüf bu çiçek kurumaya yüz tuttu. Ben
ona, “Gece çiçek sularsan, bu çiçek tekrar canlanırmış” dedim. Adak dilettim…
Her gece onu uyandırdım ve onu seyrettim. O sevdiğim kadını yavrusu bildiği
çiçekleri sularken seyrettim. Her gece, o çiçek ben oldum sanki… Her gece o
yattıktan sonra kalktım. Saksıdaki suyu boşalttım. Sedef gece sulanmayı sevmez,
hakim bey… Geçen gece de… Yaşlılık… Ben de uyanamadım. Uyandıramadım… Çiçek
susuz kalırdı, ama kadınımın boyun ağrısı yine azabilirdi. Suçlandım… Sesimi
çıkartamadım… Karar sizin hakim bey.<br />
O anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes ağlıyordu…</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<a href="http://www.artrevisited.com/products/verjaardagskalenders/V_010/verjaardagskalender_marius_van_dokkum">resim kaynak</a></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-1533494174841443382014-12-20T23:40:00.000-08:002014-12-20T23:40:10.021-08:00ÇABUK ZENGİN OLMAK İSTEYEN ..<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA96Uj6Mugpk_OV42aDrvyz3lF6u2Lvqy-oD8_bHJHmnVIFI8pD-WeDhrkZVvIJ0cjLiPX14rWmTHnD3Y8WkKJpsc-lDkmpmA9uE4A7_6tMhE-Zn-PQ2awlT3vUwyA7gy8cYuXKj-Bt7hq/s1600/mark-twain-ozlu-soz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA96Uj6Mugpk_OV42aDrvyz3lF6u2Lvqy-oD8_bHJHmnVIFI8pD-WeDhrkZVvIJ0cjLiPX14rWmTHnD3Y8WkKJpsc-lDkmpmA9uE4A7_6tMhE-Zn-PQ2awlT3vUwyA7gy8cYuXKj-Bt7hq/s1600/mark-twain-ozlu-soz.jpg" height="183" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
İki altın arayıcısı, California'daki bir dağın yamacında canlarını dişlerine
takmış çalışıyorlardı, iki aydan beri bir türlü ulaşamadıkları o son madenin
peşindeydiler.<br />
<br />
Senelerden beri bu işle uğraşan Bill'de hiçbir bıkkınlık işareti yoktu. Fakat,
bu yorucu çalışma, California'ya sadece gezmek için gelmiş olan Sam'ın canına
tak etmişti. Bill ısrarla:"Yanımdan ayrılma Sam!" diyordu. "Bir
gün mutlaka altın bulup zengin olacağız!"<br />
<br />
Sam ise "Kim bilir?" demekle yetiniyordu. Kazmayı her savuruşunda
adaleleri kopacak gibi ağrıyor, sıcak güneş sırtını yakıp tutuşturuyordu.
Akşama doğru, Bill birden bir sevinç çığlığı attı: "İşte Sam! Görüyor
musun, altın tozlarını görüyor musun?" Sam parıldayan bir iki toz
parçasına hoşnutsuzca bakarak "bir şeye benzemiyorlar ki" dedi.<br />
<br />
Ertesi gün, Bill ile Sam akşama kadar çalıştıkları halde çok az altın buldular.
Sam artık bıkmıştı. Kulübeye döndükten sonra, elbiselerini değiştirdi ve Bill'e
şöyle bir not yazdı: "Bill, bulacağın bütün altınlar senin olsun. Bu kadar
çalışmayı kaldıramıyorum. Zengin olmanın herhalde daha kolay bir yolu
vardır."Sonra, bir daha dönmemek üzere oradan ayrıldı.<br />
<br />
Bill, Sam'in yazdığı notu okuyunca sadece omuzlarım silkti ve işine döndü. Çok
geçmeden bütün kaplarının dibinde tabaka tabaka altın buldu. Artık zengin
olmuştu!<br />
<br />
Bir saat daha fazla çalışmış olsaydı, Sam de hemen oracıkta büyük bir servetin
sahibi olacaktı. Ama o zamanda, dünya, Samual Langhorne Clemens'in, yani bir
zamanların altın arayıcısı Sam'in, daha sonraları "Mark Twain" takma
adıyla yazdığı paha biçilmez eserlerinden mahrum kalacaktı!<br />
<br />
<a href="http://geldik.biz/mark-twain-7-ders/">resim kaynak</a></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-89683529672843935012014-12-13T19:13:00.000-08:002014-12-13T19:13:00.264-08:00Ödünç Kriko<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNVYzdWLVDDynODdI6YWGcgnK2K7Y_Y8XoQwx8Enyhjxr6f9dMNUxz_GSb_zwXvUHhe1cicitmm58X-QRQdiuOrxgjTffCP8YwFqmFN5gCX56shvg9sRvyW7ECZnUboQr5ZzMz5nSHgMUW/s1600/1560809_%C3%B6fkeli-adam-d%C3%BCnya-%C3%A7%C4%B1%C4%9Fl%C4%B1k-atan-.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNVYzdWLVDDynODdI6YWGcgnK2K7Y_Y8XoQwx8Enyhjxr6f9dMNUxz_GSb_zwXvUHhe1cicitmm58X-QRQdiuOrxgjTffCP8YwFqmFN5gCX56shvg9sRvyW7ECZnUboQr5ZzMz5nSHgMUW/s1600/1560809_%C3%B6fkeli-adam-d%C3%BCnya-%C3%A7%C4%B1%C4%9Fl%C4%B1k-atan-.jpg" height="315" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><br />
Bir adam gece yarısı şehrin dışında arabasıyla gidiyordu. Birden lastiği
patladı. Lastiği değiştirmek için bir kriko gerekiyordu, ama krikosu yoktu.
Kendi kendine:<br />
'Bir kriko lazım' dedi.<br />
Uzakta bir ışık gördü ve şöyle düşündü:<br />
Talihim varmış. Çiftçi uyumamış. Kapıyı çalar, başıma geleni anlatır, 'Bana
ödünç bir kriko vermek lütfunda bulunur musunuz?' derim. O da 'Hay hay arkadaş!
Al, işini gör, fakat işin bitince geri getir' der.<br />
Adam eve doğru yürümeye başladı. Fakat biraz ilerlemişti ki, ışık söndü. Bu işe
canı sıkılan adam kendi kendine şöyle düşündü:<br />
Şimdi adam yattı. Rahatsız ettiğim için kızacak ve belki alet için bir miktar
para isteyecek. Ben de, 'Pekala, bu insanlığa yakışmaz; ama size çeyrek dolar
veririm' diyeceğim. O da 'Hem gece yarısı beni yataktan kaldıracak, hem de
çeyrek dolar vereceksin ha? Ya bir dolar verirsin veyahut gider, başka yerde
ararsın krikoyu' diyecek.<br />
Bu sırada adam kendi kendine iyice öfkelenmişti. Bahçe kapısına geldi ve
mırıldandı:<br />
'Bir dolar ha! Pekala, sana bir dolar vereceğim; ama bir tek kuruş daha vermem.
Ah, şu kaza olmasaydı, kriko da lazım olmayacaktı. Zararı yok, şimdi istediğin
parayı vereceğim. Yalnız, bunun düpedüz bir dolandırıcılık olduğunu unutma!'<br />
Bu düşüncelerle evin kapısına varmıştı. Kapıyı hızlı hızlı ve şiddetle vurdu.
Çiftçi kapının üzerindeki pencereden başını uzatarak aşağı seslendi.<br />
'Kim o? Ne istiyorsun?'<br />
Adam durdu ve kapıya bir yumruk daha indirdikten sonra bağırdı.<br />
'Senin de, krikonun da canı cehenneme! Malın sende kalsın!'"<o:p></o:p></span><br />
<span style="font-size: 14.0pt; line-height: 115%;"><a href="http://tr.stockfresh.com/image/1560809/angry-man">resim kaynak</a></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-55169846275357813242014-12-04T02:33:00.001-08:002014-12-04T02:33:51.400-08:00Steve Goodier'in 'Bir Dakika Hayatinizi Değiştirebilir' adlı kitabından<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzfendib07ykABxgS8u415satJlP1VoAf8xVBZDmvkJFkobjZBlCIHIEf29mE98hmXbA10DzbGoknwLn3VREgR93jwGTRxzPhb5FHrfMAJpX6uwKAuW3bH2hZq_tzAiBimEsL-LAivOQ0w/s1600/10325738_860960563918590_7655748157927298107_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzfendib07ykABxgS8u415satJlP1VoAf8xVBZDmvkJFkobjZBlCIHIEf29mE98hmXbA10DzbGoknwLn3VREgR93jwGTRxzPhb5FHrfMAJpX6uwKAuW3bH2hZq_tzAiBimEsL-LAivOQ0w/s1600/10325738_860960563918590_7655748157927298107_n.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Tanrıdan
gururumu yok etmesini istedim.<br />
Tanrı 'Hayır dedi<br />
Gurur benim yok edebileceğim bir şey değil,<br />
Senin bırakabileceğin bir şeydir.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan sakat çocuğumu iyileştirmesini istedim.<br />
Tanrı 'Hayır, dedi<br />
Onun ruhu sağlam, vücut o kadar önemli değil, O geçici bir şeydir.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan Bana sabır vermesini istedim.<br />
Tanrı 'Hayır, dedi<br />
Sabır büyük acılar çekilerek öğrenilebilecek bir şeydir. Sabır verilmez,<br />
hak edilir.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan Beni mutlu etmesini istedim.<br />
Tanrı, 'Hayır, dedi<br />
Ben sadece nimetlerimi sunarım, Mutlu olmak sana bağlı.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan Beni çektiğim acılardan kurtarmasını istedim.<br />
Tanrı 'Hayır,dedi<br />
Çektiğin acılar günlük kaygılarının önemsizliğini anlamanı, onlardan<br />
uzaklaşmanı ve bana daha çok yaklaşmanı sağlar.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan Ruhumu olgunlaştırmasını istedim.<br />
Tanrı 'Hayır, dedi<br />
Kendi kendine olgunlaşmalısın, ama meyvelerini alman için yardım<br />
edeceğimden emin olabilirsin.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan Hayatı sevmemi sağlayacak her şeyi istedim.<br />
Tanrı, 'Hayır, dedi<br />
Ben sana hayatı vereceğim. Böylece hayata dair her şeye ancak sen sahip<br />
olabilirsin.' dedi.<br />
<br />
Tanrıdan,<br />
Tanrıya duyduğum sevgiyi, başkalarına da duyabilmeyi istedim.<br />
Tanrı söyle dedi:<br />
'Ohhh! Nihayet doğru bir şey istedin.'<br />
Ruhu olgunlaşmamış bir kul Tanrıya hep 'bana ... ver' ile biten dualar<br />
eder. Olgunlaşmış bir ruh ise '. vermemi sağla' diye bitirir dualarını...<br />
..........<br />
<br />
Steve Goodier'in 'Bir Dakika Hayatinizi Değiştirebilir' adlı kitabından<br />
alınmıştır <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><a href="http://vk.com/rusya_im">resim kaynak</a></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-35635331768478749782014-11-15T01:45:00.000-08:002014-11-15T02:46:43.967-08:00NASIL İNSAN OLURUZ<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.temelaksoy.com/wp-content/uploads/2011/01/hangi-cagda-yasiyoruz-3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://www.temelaksoy.com/wp-content/uploads/2011/01/hangi-cagda-yasiyoruz-3.jpg" height="296" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Bir bilgeye " Nasıl insan oluruz ?" diye sormuşlar.<br />
<br />
"Üç adım atlama" gibi bir cevap vermiş bilge kişi:<br />
<br />
Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir, İnsanlığa attığın ilk
adım budur...<br />
<br />
Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve
hakiki insan olmaya başlarsın.<br />
<br />
Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale
geldiğin zaman insan olursun.<br />
<a href="http://www.temelaksoy.com/etiket/bilgi-iscisi/">resim kaynak</a></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-14508710021166655352014-10-26T03:05:00.003-07:002014-10-26T03:05:54.777-07:00 JACK VE BOB ' UN HİKAYESİ<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="color: navy; font-family: Verdana; font-size: x-small;"><br /></span>
<span style="color: navy; font-family: Verdana; font-size: x-small;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXIO8iciKNkF5ICIcsmI_lmHHqeB2XZ-l59DbmMYHaw9VkgMzBEd5x6ynV1y16BjQxIVkUh-71T8_hf2kmlNBEivXEEnm85TMcBhbZd4J2_svEpeGg-Q_MvLxj6OfcD_pQ-bqHSpuiAMDF/s1600/gta-5-polis-1024x284.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXIO8iciKNkF5ICIcsmI_lmHHqeB2XZ-l59DbmMYHaw9VkgMzBEd5x6ynV1y16BjQxIVkUh-71T8_hf2kmlNBEivXEEnm85TMcBhbZd4J2_svEpeGg-Q_MvLxj6OfcD_pQ-bqHSpuiAMDF/s1600/gta-5-polis-1024x284.jpg" height="176" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="color: navy; font-family: inherit;">Jack yavaşlamadan önce Takometreye baktı: Hız limitinin 50 olduğu yerde 73 ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi? Jack arabasını sağa çekti. "İnşallah su anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu. Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi. Bob? Bu Polis Kiliseden Bob degil mi? Jack iyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kotuydu.Kiliseden tanıdığı bir Polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hemde hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için.</span></div>
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="color: navy; font-family: inherit;"> "Merhaba Bob. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç" </span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;"> "Merhaba Jack"</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;"> Bob gülümsemiyordu.</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Beni, karimi ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın"</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Evet öyle" </span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">Bob umursamaz görünüyordu.</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun suredir hiç görmedi. Ayrıca Diana bana bu aksam Patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum." diye cevapladı Bob.</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Eyvah! Bu taktik fazla ise yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli"diye duşundu Jack "Beni kaç ile giderken yakaladın?"</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Yetmiş.Lütfen arabana girer misin?" dedi Bob.</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Ah Bob,bekle bir dakika lütfen.Seni gördüğüm anda Takometreye baktım.Sadece 65 ile gidiyordum."</span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;">"Lütfen Jack, arabana gir" diye üsteledi Bob.Jack cani sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı.Bob not defterine bir şeyler yazıyordu."Bob niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatını istemiyor ki" diye duşundu Jack.</span></div>
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="color: navy; font-family: inherit;"> Ne olursa olsun, bundan sonra kilisede bu adamın yanına oturmaktansa, birkaç Pazar Jack kiliseye gitmeyecekti. Bob kapıyı tıklatıyordu.Jack arabasının penceresini 5 cm kadar açtı. Bob Jack'a bir kağıt verdiğe gitti."Ceza değil bu" diye kendi kendine söylendi Jack. Bir anda sevinmişti.Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu: </span></div>
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="color: navy; font-family: inherit;"> "Sevgili Jack, benim bir kızım vardı. Altı yasındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından olduruldu. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı.3 ay hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi. Ama ben... Ben kızımı tekrar koklayabilip,öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor.Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kerede başardığımı zannettim.Belki başarmışımdır, ama hala kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et Jack, tek bir oğlum kaldı."Jack 15 dakika kadar bir sure yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.Hayat çok değerli, sürekli dikkat et. Dikkatli araba kullan ve başkalarının hakkına saygı göster. Hiçbir zaman unutma, istediğin kadar araba satın alabilirsin, ama insan hayatini alamazsın. </span><br />
<span style="color: navy; font-family: inherit;"><a href="http://gta5turkiye.com/bilmeniz-gereken-14-gta-v-hilesi-ipucu/">resim kaynak</a></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-74250950106775718902014-10-13T01:16:00.001-07:002014-10-13T01:16:29.123-07:00Thoas ile Tereza<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="color: navy; font-family: Verdana; font-size: x-small;"> </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: navy; font-family: Verdana; font-size: x-small;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRDmzGaKWichcPW2OXD_ftmWgdyCcJJANWALMQ-4cTmRuybXQ_ldiKlWhNsxVv4KwVH6UtX7fL4SNRbzC_Dw44h5AfVKc61kxEx4HUxSyN9er4_f6hyHSFINHf6FkbA__35dM6HI465Fzs/s1600/bavul_524310.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRDmzGaKWichcPW2OXD_ftmWgdyCcJJANWALMQ-4cTmRuybXQ_ldiKlWhNsxVv4KwVH6UtX7fL4SNRbzC_Dw44h5AfVKc61kxEx4HUxSyN9er4_f6hyHSFINHf6FkbA__35dM6HI465Fzs/s1600/bavul_524310.jpg" height="266" width="400" /></a></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: navy; font-family: Verdana; font-size: x-small;"><br /></span></div>
<br />
<span style="font-family: Verdana;">On yıl önce, karısından boşandığında, başkalarının evlilik kutlamaları gibi o da boşanmasını kutlamıştı. Bildiği kadarıyla bir kadınla aynı evin içinde, birlikte yaşayabilecek yaradılışta değildi, ancak bekarken tam anlamıyla kendi kendisi olabiliyordu.Yaşamını hiçbir kadının gelip de elinde bavuluyla içine yerleşemeyeceği biçimde kurmaya çalışmıştı. Dairesinde tek bir yatak olması bundandı. Yatak yeterince genişti gerçi ama Tomas yattığı kadınlara yanında biri varken uyuyamadığını söyler, onları gece yarısını geçe arabasıyla evlerine götürürdü.</span></div>
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="font-family: Verdana;"> Onu ilk ziyaretinde Tereza'yla yatmaktan alıkoyanda nezle değildi. İlk gece geniş koltuğunda uyumuş, haftanın geri kalan günlerinde de her gece arabayla hastaneye gitmişti.Oradaki bürosunda açılır kapanır bir karyolası vardı. Oysa bu defa kızın yanında uyudu. Ertesi sabah uyandığında,hala uyumakta olan Tereza'nın elini tuttuğunu gördü.Bütün gece elele mi yatmışlardı yoksa? İnanılacak gibi değildi. Kız uykusunda derin derin soluk alır ve Tomas'ın elini tutarken (sımsıkı; elini kızın elinden kurtaramadı) o son derece büyük bavul da yatağın kenarında duruyordu. Onu uyandırmaktan korktuğu için elini elinden çekip kurtarmaktan kaçındı ve daha iyi görebilmek için yavaşça ondan yana döndü. Tereza'nın üzeri katranlanmış sazdan bir sepete konulup,nehir aşağı yollanan bir çocuk olduğunu bir kere daha geçirdi aklından. İçinde bir çocuk barındıran sepeti dalgalı bir nehirde başıboş bırakamazdı, değil mi? </span></div>
<div align="left" style="background-color: white; line-height: 20px;">
<span style="font-family: Verdana;"> Firavunun kızı,küçük Musa'yı taşıyan sepeti dalgalardan çekip almamış olsaydı,ne Ahdi Atik ne de içinde yaşadığımız uygarlık olmayacaktı! Antik Çağa ait birçok efsane, bırakılmış bir çocuğun kurtarılmasıyla başlamaz mı? Polybus küçük Oedipus'u kanatlarının altına almamış olsaydı, Sofokles en güzel tragedyasını yazamayacaktı! Thomas daha o zamanlar eğretilemelerin tehlikeli olduğunu bilmiyordu. Eğretilemelerle oyun olmaz. Tek bir eğretileme aşkı doğurabilir.</span><br />
<span style="font-family: Verdana;"><a href="http://galeri.uludagsozluk.com/r/bavul-524310/">resim kaynak</a></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-15508495024341837132014-10-09T11:21:00.001-07:002014-10-09T11:21:41.843-07:00PAPA ve MOİZ<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCNkpu6Mu1FyrF_GA1CLHYnbKs12eAliJvTsPkee6d3jKADmszP8jFAzwx7YOefT6_-kRcZaApB4rqX8bs-klXUphyfL7k8P68TM0V5OlVNPTSIE7PY80rVmg_ymy7NrrjCqP8eKO4hKFU/s1600/9nUreW5618875ce76cf57cbad7b0539387865f_2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCNkpu6Mu1FyrF_GA1CLHYnbKs12eAliJvTsPkee6d3jKADmszP8jFAzwx7YOefT6_-kRcZaApB4rqX8bs-klXUphyfL7k8P68TM0V5OlVNPTSIE7PY80rVmg_ymy7NrrjCqP8eKO4hKFU/s1600/9nUreW5618875ce76cf57cbad7b0539387865f_2.jpg" height="242" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">
Yüzyıllar önce Papa bütün Yahudilerin Roma'yı terk etmeleri gerektiğine karar
verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine
Papa, Yahudi toplumundan önde gelen birisiyle karşılıklı dini bir müzakere
yapmalarını önerir. Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler.<br />
Yahudiler çaresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler. Ancak Moiz'in
Papa ile aynı dili konuşamaması nedeniyle müzakerede konuşmak yerine sadece
işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler. Papa kabul eder.<br />
Müzakere günü geldiğinde, iki taraf karşılıklı yerlerini alırlar ve karşılıklı
olarak bir süre bakıştıktan sonra Papa elini kaldırarak üç parmağını gösterir.
Buna karşılık Moiz tek parmağını kaldırır. Papa parmaklarını sallayarak başının
etrafında çevirir. Moiz ise parmağıyla yeri işaret ederek oturduğu yeri
gösterir. Papa yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca; Moiz de
bir elma çıkartır. Bunun üzerine Papa ayağa kalkarak: "Ben pes ediyorum,
Yahudiler kalabilirler", der.<br />
Müzakere sonrasında Papa'nın etrafına toplanan kardinaller Papa'ya ne olduğunu
sorduklarında Papa;<br />
- Ben önce 3 parmağımı gösterip Kutsal Üçlüyü işaret ettim. Buna karşılık o
bana tek parmağını gösterip her iki dinin de tek tanrıyı tanıdığını söyledi.
Ben parmaklarımı sallayıp başımın etrafında çevirerek tanrının bizim
etrafımızda olduğunu gösterdiğimde o da oturduğu yeri işaret ederek tanrının
onların durduğu her yerde olduğunu işaret etti. Ben kutsal ekmek ve şarap
çıkartıp tanrının bizim günahlarımızı bağışladığını göstermek istediğim zaman
da hemen bir elma çıkartıp bana ilk günahı hatırlattı. Adamın her şeye bir
cevabı vardı. Ne yapabilirdim ki?<br />
Tabi aynı sıralarda, Yahudi cemaati de Moiz'in etrafını sarmış ona nasıl
başardığını soruyorlardı. Moiz:<br />
- Önce bana 3 parmağını gösterip 3 gün içinde burayı terk etmemizi istedi. Ben
de ona bir tekimizin bile ayrılmayacağımızı söyledim. Sonra bütün şehrin
Yahudilerden temizleneceğini söyledi. Ben de, hiç bir yere gitmeyip olduğumuz
yerde kalacağımızı söyledim.<br />
- Sonra ne oldu?, diye kalabalık heyecanla sordu.<br />
- Valla, sonrasını ben de pek anlamadım. Adam biraz hiddetlendi ve öğle
yemeğini çıkarttı. Bunun üzerine ben de benimkini çıkarttım. Hepsi bu!...<br />
İnsanların ne konuştuğu değil, ne anladığı önemlidir...</span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<a href="http://esinlenebilirsin.blogspot.com.tr/2013/12/parmaklarla-sifa-yontemi-faydalar.html"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"> resim kaynak</span></a></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-82295143328360775982014-09-27T06:33:00.001-07:002014-09-27T06:34:22.883-07:00YANKI<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbXNfiJTMArz5GKNW-KLA1EfC2NxjJ1X-2NaPjd0A1NDVFu5OcJS4VkkX0RXjIJyr4efipEZfB-ErBftZHj2zvwxpGFNdTRg_qmDgX_NfPi4OHxLyd2L6OHWwQeHK8rxICc07UmWTN9cCT/s1600/1798534_853595501321763_7680853977524345992_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbXNfiJTMArz5GKNW-KLA1EfC2NxjJ1X-2NaPjd0A1NDVFu5OcJS4VkkX0RXjIJyr4efipEZfB-ErBftZHj2zvwxpGFNdTRg_qmDgX_NfPi4OHxLyd2L6OHWwQeHK8rxICc07UmWTN9cCT/s1600/1798534_853595501321763_7680853977524345992_n.jpg" height="400" width="265" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-size: large;"><br />
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarken birden oğlan takılıp düşüyor ve canı yanıp "AHHHHH" diye bağırıyor. İleride bir dağın tepesinden "AHHHHH" diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor. Merak ediyor ve "SEN KİMSİN?" diye bağırıyor. Aldığı cevap "SEN KİMSİN?" oluyor. Aldığı cevaba kızıp "SEN BİR KORKAKSIN" diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses "SEN BİR KORKAKSIN" diye cevap veriyor.<br />
Çocuk babasına dönüp "BABA NE OLUYOR BÖYLE?" diye soruyor."OĞLUM" diyor adam, "DİNLE VE ÖĞREN!" ve dağa dönüp "SANA HAYRANIM" diye bağırıyor. Gelen cevap "SANA<br />
HAYRANIM" oluyor. Baba tekrar bağırıyor, "SEN MUHTEŞEMSİN!". Gelen cevap "SEN MUHTEŞEMSİN!". Oğlan çok şaşırıyor, ama halen ne olduğunu anlayamıyor.<br />
Babası açıklamasını yapıyor. "İnsanlar buna `Yankı` derler, ama aslında bu `Yaşam`dır. Yaşam daima sana verdiklerini geri verir. Yaşam
yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman, daha çok sev! Daha fazla şevkat istediğinde, daha şevkatli ol! Saygı istiyorsan<br />
insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, her kesiti için geçerlidir."<br />
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır.<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><a href="http://www.isabelle-cartier-michaud.weonea.com/galerie/1941/">resim kaynak</a></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-88442264213107290612014-09-21T03:02:00.000-07:002014-09-21T03:02:24.478-07:00VERMEYİNCE MABUD...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3AQcxuJq8SZDimjCaAmYNc_2jWaSs4o9QjXBCO2xG7lnloceHyiWXRflgETkjCEq2O-ID2PV4Bl73NhLv63eREpIW6ytY8we6OL4hPlUmhD3fKOGf6yQe9NTr0e14_pJcI6I3YVEBh4IG/s1600/hqdefault.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3AQcxuJq8SZDimjCaAmYNc_2jWaSs4o9QjXBCO2xG7lnloceHyiWXRflgETkjCEq2O-ID2PV4Bl73NhLv63eREpIW6ytY8we6OL4hPlUmhD3fKOGf6yQe9NTr0e14_pJcI6I3YVEBh4IG/s1600/hqdefault.jpg" height="300" width="400" /></a></div>
<h3 class="post-title entry-title" style="background-color: #fafafa; border: 0px; color: #595959; font-family: Helvetica, Arial, Verdana, 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: 20px; line-height: 1.25em; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; text-shadow: rgb(255, 255, 255) 0px 1px 0px; vertical-align: baseline;">
</h3>
<div class="post-header" style="background-color: #fafafa; border: 0px; color: #737373; font-family: Helvetica, Arial, Verdana, 'Lucida Grande', sans-serif; line-height: 20px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<div class="post-header-line-1" style="background-color: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
</div>
<div class="post-body entry-content" style="background-color: #fafafa; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 7px 0px; text-shadow: rgb(255, 255, 255) 0px 1px 1px; vertical-align: baseline;">
<div style="line-height: 1.5em;">
<span style="font-family: inherit;">Sultan Mahmut kılık kıyafetini değiştirip dolaşmaya başlamış. Dolaşırken bir kahvehaneye girmiş oturmuş. Herkes bir şeyler istiyor.</span></div>
<div style="line-height: 1.5em;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="line-height: 1.5em;">
<span style="font-family: inherit;">Tıkandı Baba, çay getir!..</span></div>
<div style="line-height: 1.5em;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div style="line-height: 1.5em;">
<span style="font-family: inherit;">Tıkandı Baba, kahve getir!..</span></div>
<div style="line-height: 1.5em;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<span style="font-family: inherit;"><span style="line-height: 1.5em;">Bu durum Sultan Mahmut’un dikkatini çekmiş.</span></span><span class="fullpost" style="background-color: transparent; border: 0px; display: inline; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="font-family: inherit;"><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– Hele baba anlat bakalım, nedir bu Tıkandı baba meselesi?</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– Uzun mesele evlat, demiş Tıkandı baba.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– Anlat Baba anlat! Merak ettim deyip çekmiş sandalyeyi.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Tıkandı baba da peki deyip başlamış anlatmaya;</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Bir gece rüyamda birçok insan gördüm, herbirinin bir çeşmesi vardı ve hepsi de akıyordu. Benimki de akıyordu ama az akıyordu. “Benimki de onlarınki kadar aksın” diye içimden geçirdim. Bir çomak aldım ve oluğu açmaya çalıştım. Ben uğraşırken çomak kırıldı ve akan su damlamaya başladı.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Bu sefer içimden “Onlarınki kadar akmasa da olur, yeter ki eskisi kadar aksın” dedim ve uğraşırken oluk tamamen tıkandı ve hiç akmamaya başladı.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Ben yine açmak için uğraşırken bir zat göründü ve:</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Tıkandı Baba, tıkandı. Uğraşma artık”, dedi. O gün bu gün adım “Tıkandı Baba”ya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı. Şimdi de burada çaycılık yapıp geçinmeye çalışıyoruz.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Tıkandı Baba’nın anlattıkları Sultan Mahmut’un dikkatini çekmiş. Çayını içtikten sonra dışarı çıkmış ve adamlarına:</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Her gün bu adama bir tepsi baklava getireceksiniz. Her dilimin altında bir altın koyacaksınız ve bir ay boyunca buna devam edeceksiniz” demiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Sultan Mahmut’un adamları peki demişler ve ertesi akşam bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı Baba’ya baklavaları vermişler. Tıkandı Baba baklavayı almış, bakmış baklava nefis.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– “Uzun zamandır tatlı da yiyememiştik. Şöyle ağız tadıyla bir güzel yiyelim” diye içinden geçirmiş. Baklava tepsisini almış evin yolunu tutmuş. Yolda giderken “Ben en iyisi bu baklavayı satayım evin ihtiyaçlarını gidereyim” demiş ve işlek bir yol kenarına geçip başlamış bağırmaya.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Taze baklava, güzel baklava!</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Bu esnada oradan geçen bir adam baklavaları beğenmiş. Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar ve Tıkandı Baba baklavayı satıp elde ettiği para ile evin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamış.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Müşteri baklavayı alıp evine gitmiş. Bir dilim baklava almış yerken ağzına bir şey gelmiş. Bir bakmış ki altın. Şaşırmış, diğer dilim, diğer dilim derken bir bakmış ki her dilimin altında altın var. Ertesi akşam adam acaba yine gelir mi diye aynı yere geçip başlamış beklemeye. Sultanın adamları ertesi akşam yine bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı Baba yine baklavayı satıp evin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için aynı yere gitmiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Müşteri hiçbir şey olmamış gibi: “Baba baklavan güzeldi. Biraz indirim yaparsan her akşam senden alırım” demiş. Tıkandı Baba da “Peki” demiş ve anlaşmışlar. Tıkandı Baba’ya her akşam baklavalar gelmiş ve adam da her akşam Tıkandı Baba’dan baklavaları satın almış. Aradan bir ay geçince Sultan Mahmut:</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Bizim Tıkandı Baba’ya bir bakalım” deyip Tıkandı Baba’nın yanına gitmiş. Bu sefer padişah kıyafetleri ile içeri girmiş. Girmiş girmesine ama birde ne görsün bizim tıkandı baba eskisi gibi darmadağın. Sultan:</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– “Tıkandı Baba sana baklavalar gelmedi mi?” demiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– Geldi sultanım!</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">– Efendim satıp evin ihtiyaçlarını giderdim, sağ olasınız, duacınızım.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Sultan şöyle bir tebessüm etmiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Anlaşıldı Tıkandı Baba anlaşıldı, hadi benimle gel” deyip almış ve devletin hazine odasına götürmüş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Baba şuradan küreği al ve hazinenin içine daldır küreğine ne kadar gelirse hepsi senindir” demiş. Tıkandı Baba o heyecanla küreği tersten hazinenin içine bir daldırıp çıkarmış ama bir tane altın küreğin ucunda, düştü düşecek. Sultan demiş;</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Baba senin buradan da nasibin yok. Sen bizim şu askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar” demiş ve askerlerden birini çağırmış.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Alın bu adamı Üsküdar’ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğensin. O taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin” demiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Padişahın adamları ’peki’ deyip adamı alıp Üsküdar’a götürmüşler.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Baba hele şuradan bir taş beğen bakalım, demişler.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Baba, “niçin?” demiş. Askerler:</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Hele sen bir beğen bakalım” demişler. Baba şu yamuk, bu küçük, derken kocaman bir kayayı beğenip almış eline.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Ne olacak şimdi” demiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">“Baba sen bu taşı atacaksın ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını padişahımız sana bağışladı” demiş.</span><br /><br /><span style="line-height: 1.5em;">Adam taşı kaldırmış tam atacakken taş elinden kayıp başına düşmüş. Adamcağız oracıkta ölmüş. Askerler bu durumu Padişah’a haber vermişler. İşte o zaman Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş:</span><br /></span><span style="line-height: 19.5px;"><span style="font-family: inherit;">“VERMEYİNCE MABUD, NEYLESİN SULTAN MAHMUT!</span><span style="color: #737373; font-family: Helvetica, Arial, Verdana, 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: x-small;">”</span></span></span><br />
<span class="fullpost" style="background-color: transparent; border: 0px; display: inline; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="line-height: 19.5px;"><span style="color: #737373; font-family: Helvetica, Arial, Verdana, 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: x-small;"><br /></span></span></span>
<span class="fullpost" style="background-color: transparent; border: 0px; display: inline; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="line-height: 19.5px;"><span style="color: #737373; font-family: Helvetica, Arial, Verdana, 'Lucida Grande', sans-serif; font-size: x-small;"><a href="http://www.youtube.com/watch?v=CueFOREoq2s">resim kaynak</a></span></span></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-35004460807374769482014-09-08T09:25:00.000-07:002014-09-08T09:25:41.761-07:00HER ŞEY DE BİR HAYIR VARDIR :)<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="MsoNormal" style="background: white; mso-background-themecolor: background1;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-LaKq6Z_u8DTEIUyaAh3M1Ip67cuzqgm4U69kIJpqEkREdeCIAjV7ZMUfvPA1-sxSrSS23aeGcbKNqKSU7PXCCf_gVFICrAiuzRQBNj8lhFLAy3vrEGiAuV_XtXKH4sY5oBPl5REKqHIE/s1600/sen-yalnizlik-parmak-uclari-parmak-kral.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-LaKq6Z_u8DTEIUyaAh3M1Ip67cuzqgm4U69kIJpqEkREdeCIAjV7ZMUfvPA1-sxSrSS23aeGcbKNqKSU7PXCCf_gVFICrAiuzRQBNj8lhFLAy3vrEGiAuV_XtXKH4sY5oBPl5REKqHIE/s1600/sen-yalnizlik-parmak-uclari-parmak-kral.jpg" /></a></div>
<span style="line-height: 115%;"><br />
<span style="font-size: large;"><br />
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: #fafafa; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; font-family: inherit;"><b>Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm
süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu,
birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da
beraberinde götürürdü.</b></span></span></span><span style="font-size: large;"><span style="font-family: inherit;"><b><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu
vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü,
her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Bunda da bir hayır var!"</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar.
Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu.
Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral
ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın başparmağı koptu. Durumu
gören arkadaşı her zamanki sözünü söyledi:</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Bunda da bir hayır var!"</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">Kral acı ve öfkeyle bağırdı:</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun,
parmağım koptu?"</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için
arkadaşını zindana attırdı.</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen
kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç
adamıyla birlikte avlanıyordu. Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine
götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar.
Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları
tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını fark ettiler. Bu
kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları
yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar
geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer
adamları ise pişirip yediler.</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk
parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva
gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan
çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı.</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Haklıymışsın!" dedi.</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Parmağımın kopmasında gerçekten de bir
hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için
özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü bir şeydi."</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Hayır" diye karşılık verdi
arkadaşı.</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Bunda da bir hayır var."</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Ne diyorsun Allah aşkına?" diye
hayretle bağırdı kral.</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span><span style="line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background: #FAFAFA;">"Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda
tutmanın neresinde hayır olabilir."</span></span><span style="line-height: 115%;"> </span></b></span><span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><b><br />
<br />
</b></span><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: #fafafa; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;"><span style="font-family: inherit;"><b>"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım,
seninle birlikte avda olurdum, değil mi? Ve sonrasını düşünsene!!!..."</b></span><span style="color: #333333; font-family: Verdana, sans-serif;"><o:p></o:p></span></span></span></span><br />
<span style="line-height: 115%;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: #fafafa; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;"><span style="font-family: inherit; font-size: large;"><b><br /></b></span></span></span>
<span style="line-height: 115%;"><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: #fafafa; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;"><span style="font-family: inherit; font-size: large;"><b><a href="http://www.resimge.com/sen-yalnizlik-parmak-uclari-parmak-kral-foto20133">resim kaynak</a></b></span></span></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-83676997417038828872014-07-31T15:47:00.001-07:002014-07-31T15:47:26.225-07:00ZAMAN DEDİĞİN<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQOwDtmIIXxf3LD-v6NCrX3YIeKSio6i3R6_lbh9AwuhrYjWoNT6icu-LIY449GxXd3XRxTOv1pvTf88E5gJQUw3r42D_HjSNU3Q0It2UAZBJLFP3aNhfpJeVpgJPsfurzDxW4zK-R1lhs/s1600/zaman.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQOwDtmIIXxf3LD-v6NCrX3YIeKSio6i3R6_lbh9AwuhrYjWoNT6icu-LIY449GxXd3XRxTOv1pvTf88E5gJQUw3r42D_HjSNU3Q0It2UAZBJLFP3aNhfpJeVpgJPsfurzDxW4zK-R1lhs/s1600/zaman.jpg" height="316" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><b><span style="font-size: small;"> </span><span style="font-size: large;">10
yılın değerini anlamak için,<br />
yeni boşanmış çifte sorun.<br />
<br />
1 yılın değerini anlamak için,<br />
Sınıfını geçemeyen bir öğrenciye sorun.<br />
<br />
9 ayın değerini anlamak için<br />
yeni doğum yapmış bir anneye sorun.<br />
<br />
1 ayın değerini anlamak için,<br />
Dünyaya prematüre bebek getiren bir anneye sorun.<br />
<br />
1 haftanın değerini anlamak için,<br />
Haftalık derginin editörüne sorun.<br />
<br />
1 saatin değerini anlmak için,<br />
buluşmak için birbirini bekleyen aşıklara sorun.<br />
<br />
1 dakikanın değerini anlamak için,<br />
uçak,tren,veya otobüsü kaçıran birine sorun.<br />
<br />
1 saniyenin değerini anlamak için,<br />
Kaza geçirmiş bir insana sorun.<br />
<br />
1 milisaniyenin değerini anlamak için,<br />
Olimpiyatlarda gümüş madalya almış birine sorun.</span></b></span><span style="font-size: large;"><o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><b><br /></b></span></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="line-height: 115%;"><span style="font-family: inherit;"><b><a href="http://www.metinsoylu.com/?module=yazar_yazilari&yazi_no=119">resim kaynak</a></b></span></span></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3348891276248216739.post-37588343776845780382014-07-29T05:57:00.002-07:002014-07-29T05:57:10.274-07:00Bir ipin hesabını veremedim<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6IQ-n8d8OeYJ82cN7DHxnGO3_W7QJC7eOrYZLF7arzPiz5BitnD82YnY4tr1o4zffmAfzj1Gg2iS3S5nB8ie8ZBakRkgddJIy7gvjQO-hq6FN_OLd5lgHTJDQaI-sa0BNmkPmmtUe1Dna/s1600/urgan_urgan_resmi_2010-09-22_tarihinde_eklendi_ve_%C5%9Fu_an_4913_defa_..jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6IQ-n8d8OeYJ82cN7DHxnGO3_W7QJC7eOrYZLF7arzPiz5BitnD82YnY4tr1o4zffmAfzj1Gg2iS3S5nB8ie8ZBakRkgddJIy7gvjQO-hq6FN_OLd5lgHTJDQaI-sa0BNmkPmmtUe1Dna/s1600/urgan_urgan_resmi_2010-09-22_tarihinde_eklendi_ve_%C5%9Fu_an_4913_defa_..jpg" height="248" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #333333; line-height: 115%;"><br />
<br />
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-color: white; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b>Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan
çok korkuyormuş. "Öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle
geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum" diye vasiyet etmiş.
Öldüğünde "Kim birlikte</b></span></span></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><span style="color: #333333; line-height: 115%;"> kabre girip sabahlamak ister?" diye araştırmışlar.
Kimse çıkmamış. Nihayet bir hamal,</span><span style="background: white; color: #333333; line-height: 115%;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; line-height: 115%;">-Benim sadece bir ipim
var, kaybedecek ...bir şeyim yok. Sabaha kadar durursam zengin olurum."
diye düşünerek kabul etmiş.</span><span style="background: white; color: #333333; line-height: 115%;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; line-height: 115%;">Vefat eden zengin ile
birlikte defnetmişler. Sorgu sual melekleri gelmiş. Bakmışlar kabirde bir ölü,
bir canlı var. "Nasıl olsa bu ölü elimizde.Biz şu canlı olandan
başlayalım" demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar. -O ip kimin?
Nereden aldın? Niye aldın? Nasıl aldın? Nerelerde kullandın?" Sabaha kadar
sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. Sabahleyin kabirden çıkmış. -
Tamam, servetin yarısı senin, demişler.</span><span style="background: white; color: #333333; line-height: 115%;"><br />
<br />
</span><span style="color: #333333; line-height: 115%;">- Aman, demiş hamal,
istemem, kalsın. Ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. O kadar
servetin hesabını nasıl veririm?</span></b></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #333333; line-height: 115%;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><br /></b></span></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<o:p><a href="http://www.aktuelresim.com/Image/777003_urgan"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b> resim kaynak</b></span></a></o:p></div>
</div>
Dolunay -Alanayartshttp://www.blogger.com/profile/14216019205104778941noreply@blogger.com1