16 Nisan 2013 Salı

Bir Aldatma Hikayesi...



 Bir adam anlatıyor ve bir avukat dinliyor:
Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim...
Yedi senelik evliliğimizin iki senesini,
Kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik.
Karım, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler, "Bunlar bizim hayatımızın ...gölgeleri" derdi..
Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı.
97'in bir gecesinde onu aldattım.
Oysa ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi,
Ve sonsuza kadar sadık kalacağımı söylerdim.
Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi tekrarladım. 
Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece
'Biliyorum' dedi.
İzmir'e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.
Fotoğraflarımıza bakıyordum yine...
Her çerçevenin altında bir harf olduğunu 
ilk kez o gün fark ettim.
A.R.K.A.S.I.N, gerisi için yılları yetmemişti.
Ama sanırım "Arkasına bak"yazmaya filan niyetlenmişti. 
Hemen çerçevelerin arkasına baktım.
Hiçbir şey yoktu.
Sonra bir şey dürttü beni, hepsini teker teker söktüm.
İnanabiliyor musunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı. Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı.
1997'deki resmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı. 
Ve içinden şu sözler çıktı:

"14 Mart1997/ Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı Söylemene gerek yok,biliyorum..."
2002'deyiz. Onu kaybedeli 4, aldatalı 5 yıl oluyor.
İçim acıyor şimdi. Çünkü kadınlar biliyor, hissediyor..

Sadece paylaşmak istedim. 
Sana boş gözlerle bakıp,
Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et. 
Çünkü; Aşk sessiz,sevgi dilsizdir...


Gerçekten de hissediliyor, yanında yakınında olmasa bile... 
Kilometrelerce uzağında olsa bile, 
Sevmesini bildikten sonra varlığı da yokluğu da hissedilebiliyor.

 Bir Adam...



2 yorum:

  1. Degerli bir paylasimdi. Evet KADINA TANRININ bir hediyesi mi, yoksa ezasimidir bu yeti, orasi tartisilir, lakin hissediyor kadin evet. Bana gelen danisanlarimdan 100 de 80 nin üzerindeki kadinlardan dinledigim hikayelerde buna yakin. Ne üzücü isteyipte güvenememek...

    YanıtlaSil